Datasets:

Modalities:
Text
Formats:
parquet
Size:
< 1K
Libraries:
Datasets
pandas
Dataset Viewer
Auto-converted to Parquet Duplicate
text
stringlengths
419
4.68k
label_text
stringclasses
5 values
label
int64
0
4
George Clooney CIA ajanı oluyor GEORGE Clooney, yeni filminde Suriye'de görev yapan eski CIA ajanı Robert Bauer'i canlandıracak. Internetteki "imdb" sitesinin haberine göre, Clooney, Bauer'in "See No Evil: The True Story of a Foot Soldier in the CIA's War on Terror" adlı otobiyografisinden beyazperdeye aktarılacak filmde başrolü üstlenecek. Filmin yapımcılığını George Clooney ile Steven Soderbergh'in ortak olduğu Section 8 adlı yapım şirketi üstlenecek.
magazin
0
'Lisede tam bir inektim' ABDULLAH MALKOÇ Kanal D'nin sevilen dizisi 'Lise Defteri'nde, 'Nil'i oynayan Ece Erken, lisede tam bir inek olduğunu söyledi. Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi'nden 1996'da 3.50 diploma notuyla mezun olan Erken, "En sevdiğim dersler Edebiyat ve Tarih idi. Çünkü ezberim çok iyiydi" dedi. Dizide, iki erkek arasında kalan 'Nil'i canlandıran Erken, gerçek lise hayatında ise 'inek' olduğundan dolayı hiç sevgilisinin olmadığını söyledi. Erken, "Lisede gözlük takıyordum. Tam bir inek görünüşüm vardı" diye konuştu.
magazin
0
Yıldızlar sınıfı 2. kez toplandı Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı tarafından düzenlenen ve Kanal D'den canlı yayımlanan "Yıldızlar Sınıfı Yıl Sonu Gösterisi 2003"te, sanatçı, işadamı ve sporcular eğitime destek amacıyla bir araya geldi Deniz Altuntaş Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), eğitime olan duyarlılığı artırmak ve vakfın faaliyetlerini kamuoyuyla paylaşmak amacıyla ilkini geçen yıl düzenlediği "Yıldızlar Sınıfı Yıl Sonu Gösterisi"nin ikincisini önceki gece Mydonose Showland'de gerçekleştirdi. Fiyatları 15 - 25 milyon lira olan gecenin biletlerinden 1500 adet satıldığı belirtildi. Kanal D'den canlı yayımlanan "Yıldızlar Sınıfı Yıl Sonu Gösterisi 2003"ü Berna Laçin ile Cüneyt Özdemir sundu. Gecenin konukları arasında yer alan Mehmet Özdilek, İbrahim Kutluay, Tuncay Şanlı, Bülent Eczacıbaşı, Cem Boyner, Güler Sabancı, Oya Başar ve Levent Kırca'nın eğitimle ilgili mesajları sahneye kurulan barkovizyondan yayımlandı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili de, camia olarak vakfın yanında olduklarını söyledi. Sana "Atom Karınca" derler Sahneye çıkan Hülya Avşar, Seda Sayan, Zara, Nükhet Duru, Özcan Deniz, MFÖ ve Levent Yüksel birer şarkı seslendirdi. İzleyenlerin çocukluk günlerinin heyacanını yaşadığı geceye Cem Yılmaz esprileriyle, Hürrem Sultan da danslarıyla renk kattı. Cem Yılmaz, stand - up gösterisi için ABD'ye gittiğinde tanıştığı Türk genciyle ilgili şu anısını anlattı: "Gösteri için New York'a gitmiştim. Atom mühendisi bir Türk genciyle tanıştım. Çocuk ABD'de atom mühendisi olmuş ama Türkiye'ye dönmek istiyor. 'Niye döneceksin Türkiye'ye? Gelip burada en fazla bir çay ocağı açarsın. Sana 'Atom Karınca' diye bir güzel de lakap takarlar' dedim." Kanal D, naklen yayın sırasında elde ettiği reklam gelirini vakfa bağışlarken, Eğitim Gönüllüleri'nin sürekli düzenlediği SMS kampanyası bu gece de devam etti. Aria, Aycell ve Turkcell faturalı hat sahipleri, kısa mesaj göndererek Eğitim Gönüllüleri'ne 10'ar milyon lira bağışta bulundu. TEGV yetkilileri, kanatları altına aldıkları çocukların eğitim kalitesini yükseltmek ve daha çok çocuğa ulaşmak amacıyla düzenledikleri "Yıldızlar Sınıfı Yıl Sonu Gösterisi 2003"ten elde edilecek gelirin birkaç güne kadar belli olacağını söyledi. Yıldızlar Sınıfı Yıl Sonu Gösterisi'ni izlemeye gelenler arasında Sema Doğan, Arzuhan - Mehmet Ali Yalçındağ, Vuslat Doğan - Ali Sabancı, Oya - Bülent Eczacıbaşı, Semahat Arsel, Ahmet Piriştina, Hande - Ömer Balıbey, Ahmet Bahadırlı, Ayşe - Ergün Gürsoy, Aziz Yıldırım, Abbas Güçlü, Sevim Emre - Orhan Gencebay, Alinur Velidedeoğlu, Selma Bezmen ve Cansu Dere gibi isimler de vardı. Yine okul yaptıracak Daha önce babası Celal Avşar adına okul yaptıran Hülya Avşar, Cüneyt Özdemir'in sorusu üzerine yine bir bağış okulu yaptırmak istediğini açıkladı. Avşar, "Son bir aydır Milli Eğitim Bakanı ile sık sık konuşuyoruz. Onlardan haber bekliyorum" dedi.
magazin
0
Asuman'a yine 'menajer' sevgili DENİZ ALTUNTAŞ Mehmet Ali Erbil'in eski menajeri Stelyo Pipis'le bir süre aşk yaşayan Asuman Krause, şimdi de menajer Eyüp Kanat'la birlikte. Geçtiğimiz gece Hakan Altun'un sahneye çıktığı Palet 3'te başbaşa eğlenen sevgililer, şarkılara birbirlerinin gözlerine bakarak eşlik etti. Bir ara pistte dans da eden çift, eğlencenin ardından Etiler'deki bir eve gitti.
magazin
0
'Lale Devri' resimleri yıllar sonra eve döndü Lale Devri'nin en önemli tanıklarından Hollandalı ressam Jean Baptiste Vanmour'un eserleri, 300 yıl sonra, 'doğduğu topraklara' misafir geldi... Şükran Pakkan Patrona Halil İsyanı ile Padişah III. Ahmet, Damat İbrahim Paşa ve şehzadelerinin saray yaşamlarını konu alan eserleriyle tanınan Hollandalı ressam Jean Baptiste Vanmour'un tabloları, yaklaşık 300 yıl sonra İstanbul'a getiriliyor. 'Boğaziçi ressamları' adıyla anılan Avrupa ressamlarının en ünlülerinden olan Vanmour'un 50 eseri, Topkapı Sarayı'nda dört ay sergilenecek. İstanbul'u ve saray hayatını gerçekçi üslubuyla resmettiği eserleriyle tanınan Vanmour, tablolarıyla Batı dünyasına Osmanlı'yı anlattı. İstanbul'da 30 yıldan fazla kalan, gerçekçi betimlemeleriyle 'Vanmour ekolü'nü yaratan ressamın en ünlü tabloları arasında III. Ahmet'in tahttan indirilmesiyle sonuçlanan Patrona Halil İsyanı'nı anlattığı resim geliyor. İki yıldır bakımdalar Tabloların önemli bir bölümü, saray kadınları ile sarayda elçi kabul törenleri ve şehzade düğünleri gibi olayları resmediyor. Çoğu Amsterdam Rijksmuseum'da bulunan tabloların Türkiye'ye sergi için getirilmesi gündeme gelince, Koçbank tarafından iki yıllık bakım gördü. Tablolar, boya yüzeylerinde oluşmuş yaklaşık 300 yıllık patinajın en ileri yöntemlerle temizlenmesiyle yenilendi. Sergiyi, Koçbank'ın desteğiyle bugünden itibaren 15 Nisan 2004'e kadar Topkapı Sarayı Müzesi Hazine Koğuşu'nda görmek mümkün. Vanmour kimdir? Jean Baptiste Vanmour, 9 Ocak 1671'de İspanya Hollanda'sının Valer kentinde doğdu. Jaques Albert Gerin'de sanat okudu. Okuldan sonra dönemin bürokratlarından Marki De Ferriol'un himayesinde ressam olarak çalışmaya başladı. Ferriol, 1699'da İstanbul'a büyükelçi olarak atanınca, yanında Vanmour'u da getirdi. Yaşamı hakkında oldukça az bilgiye sahip olunan ressam, bir atölye de kurduğu İstanbul'da 1732'de öldü.
magazin
0
Afiş yarışmasına rekor katılım MAGAZİN SERVİSİ Yılmaz Erdoğan'ın yazıp yönettiği ve başrolünü oynadığı "Vizontele Tuuba" için Internet'te düzenlenen afiş yarışmasına büyük ilgi var. 23 Ocak'ta vizyona girecek filmin, Emrah Yücel tarafından tasarlanan 20 afişten en beğenilenini seçmek için "www.vizonteletuuba.com"da başlayan yarışmaya, 24 saat içinde 286 bin 859 kişi giriş yapıp, SMS'le favori afişi için oy kullandı. Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM) yetkilileri, siteyi ziyaret edenlerin yüzde 77'sinin yurt içinden, yüzde 11'inin ABD'den, diğerlerin de Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden olduğunu açıkladı. 1 Ocak 2004'te sona erecek yarışmada, en çok oy alan afişe oy verenlerden 20 kişi, gala gecesi "Vizontele Tuuba"yı izleme şansı elde edecek.
magazin
0
Emrah bıçak altına yattı... 'Kınalı Kar' çekimlerinde fenalaşan Emrah, hemen İstanbul'a getirilip ameliyata alındı. Apandisitinin patlamasına ramak kalmıştı İLKNUR GÜLMEZ Kanal D'nin reyting rekortmeni dizisi "Kınalı Kar"ın başrol oyuncusu Emrah, apandisit ameliyatı oldu. Emrah, "Ali Öğretmen"i oynadığı dizinin Bursa'daki çekimlerinde rahatsızlanınca, hastaneye kaldırıldı. 1.5 saat sürdü Bursa'daki hastanede yapılan tahlillerde Emrah'ın kanındaki lokosit oranı yüksek çıkınca, arkadaşları oyuncuyu hemen İstanbul'a getirdi. Emrah, Levent'teki Baykent Tıp Merkezi'nde yapılan tetkikler sonunda apandisit ameliyatına alındı. Emrah'ın 1.5 saat süren apandisit ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Adil Baykan, operasyondan sonra yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Akut apandisiti bayağı ilerlemişti. İltihap almış ve patlamaya ramak kalmıştı. Başarılı bir ameliyat oldu. Sağlık durumu gayet iyi. Yaklaşık bir hafta sonra çalışmalarına kaldığı yerden devam edebilir." Hastaneye koştular Levent'teki Baykent Tıp Merkezi'nden bugün taburcu olması beklenen Emrah'ı, annesi Ayten Erdoğan ve ağabeyi Remzi İpek, yapımcısı Osman Yağmurdereli ve rol arkadaşı Mahir İpek yalnız bırakmadı.
magazin
0
Türkiye'nin en popüleri kim? Videoklip gibi bir haftaydı; bol gala, açılış, kutlama; her birinden kısa kısa... Kanal D'nin 10. yıl kutlamasında görüldü ki, popstar adayı Bayhan 'en popüler'... Karşı Pencere filminin galasındaki o dekor da neydi?.. Beşiktaş sergisinden ilginç notlar... Erkan Mumcu'ya 'Neyse ki çok yakışıklı?' diyen kadın kim? KAYNAMA NOKTASI / AHMET SALİH Bazı haftalar böyle oluyor. Akşamları eve yolum düşmüyor bir türlü. Ya bir gala ya da bir kutlama, bir davete icabet etmek veya bir promosyon kampanyasına maruz kalmak: Hafta içlerinin suçlu ve aceleci sosyal ortamlarında buluyorum kendimi. Geçen hafta da böyle geçti. İş günlerinin yorgunluğundan kaynaklanan, üzerimdeki tuhaf esriklik, gündelik, egoist zaferlerimin baş dönmesi, bir gazeteci olarak ilgi alanlarımın ve dolayısıyla katıldığım etkinliklerin çeşitliliği ile birleşince, sanki bir videoklipte oynamışım gibi geliyor son 6 güne baktığımda. Zaten modern dünyanın bakışı tam da gazetecinin gözüne yakışmıyor mu? Her şeyin içinden, yanından delinmez bir muafiyetle, bağışıklıkla geçen, her şeyden haberdar ama sadece bir izleyicinin, toplumsal iş bölümündeki yeri nedeniyle müdahale etme olanağı olmayan bir avarenin gezici gözü. Gündelik, toplumsal video kliplerin buğulu vizörü. Kimin zevki? Pazartesi akşamı Ferzan Özpetek'in "Karşı Pencere" filminin Emek Sineması'ndaki galasına gittim. İyi, hoş da, İstanbul'da sinemanın ta kendisi olan Emek'e giden o sokağı, o demokratik, herkese açık yolu kırmızı halıyla döşemek, hadi halıyla döşediniz, o içinden geçtiğimiz hortumsu kırmızı çadırı oraya kurmak kimin marifeti, hangi halkla ilişkilercinin halkla ilişki korkusuydu? Hürriyet gazetesinin Keyif ekinin bu mekân düzenlemesi, içinden geçtiğimiz bu kırmızı tüp, sponsorluk kurumunun, sanata neler yapabileceğinin bir göstergesiydi sanki. Salı akşamı Kanal D'nin 10'uncu yıl kutlamasındaydım ki oradan da dağarcığımıza kattığımız en önemli tespit, şu sıralar popstar Bayhan'ın Türkiye'deki herkesten daha popüler, daha cazip olduğuydu. Çarşamba akşamı Perihan Mağden, Elif Yıldız ve Ahmet Ilgaz ile Ece Bar'da buluştuk. 80'li yılların yükselen değeri Akrep Nalan şarkılarını söyler, barın etrafına dizilmiş silüetler şarkılara eşlik ederken, bir zamanlar "entel bar" diye bir kavram olduğunu hatırladım ve 12 Eylül karanlığını, kasvetini en iyi anlatan şeyin bu "entel barlar"da çekilen çok sayıdaki Yeşilçam filmi olduğunu düşündüm. Ama neyse ki camın ardında Boğaz'ın akıntısı sürüyordu. Ve Ece kendini bozmadan yeniliyordu.
magazin
0
'Yeni Ajda ben olacağım' Üç yıl önce Ajda Pekkan'ın kendisine yüz vermediğini söyleyen Banu Zorlu, "Ama benim hedefim değişmiş değil" diyor... YAŞAR ÇAKMAK Birleşik Arap Emirlikleri'nde büyük ilgi gören "Şikibom" albümünden sonra transfer olduğu DMC'den çıkacak albümünün çalışmalarını sürdüren Banu Zorlu'nun hedefi, Türkiye'nin yeni Ajda Pekkan'ı olmak. Üç yıl önce "Şöhret Sandalı" adlı filmde birlikte kamera karşısına geçtiği Ajda Pekkan'a bu hayalini anlattığını söyleyen Zorlu, o zaman Pekkan'ın kendisine yüz vermediğini söyledi. 'Destek beklerdim' Ajda'nın sert tavrına rağmen, hedefinde bir değişiklik olmadığını vurgulayan Banu Zorlu, şöyle konuştu: "Sesimi dinledi. Sonra da 'Kimse Ajda Pekkan gibi olamaz' deyip bana sırtını döndü. Ona göre, 40 fırın ekmek yesem Ajda olamayacakmışım. Oysa onun gibi süperstar olmuş birinden, izinden yürümek isteyen gençlere köstek değil, destek bekliyordum. Beni hayal kırıklığına uğrattı."
magazin
0
Sihirli Annem herkesi büyüledi KANAL D'nin, pazar akşamları büyük küçük herkesin büyük beğeniyle izlediği reyting rekortmeni dizisi, "Sihirli Annem" bu hafta da milyonları ekran başına toplayarak birinci oldu. Başrollerini İnci Türkay, Nevra Serezli ve Şahap Sayılgan'ın paylaştığı dizi "Tüm Kişiler"de yüzde 9.2 reyting ve yüzde 20.7 izlenme payı, AB Grubu'nda da yüzde 8.8 reyting ve yüzde 22.5 izlenme payı ile günün en çok izlenen programı oldu.
magazin
0
Seki yerine Zerrin Özer Deniz Seki'nin "Ya Bayhan, ya ben" resti yapım şirketi tarafından görülmedi. Şirket, Seki'nin yerine Zerrin Özer'le anlaştı... MAGAZİN SERVİSİ Popstar'ın yapımcısı Med Yapım'la yarışmanın tek kadın jüri üyesi Deniz Seki'nin yolları ayrıldı. Med Yapım, Popstar'da Seki'den boşalan jüri üyeliği için Zerrin Özer'le anlaştı. "Sözümün arkasındayım ama Med Yapım'la sözleşmem var, zor durumdayım" diyen Seki ile "Sözleşmemiz yok, el sıkışıp anlaştık" diyen Med Yapım'ın ortağı Fatih Aksoy arasındaki görüşmeler de anlaşmazlıkla sonuçlandı. Med Yapım, Seki ile yollarını ayırdıklarını açıkladı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: Reklam yaptı "Seki, geçen hafta stüdyoyu terk etmesi sonrasında, bu durumu reklam için kullanmak istedi ve Med Yapım'a çeşitli önerilerde bulundu. Canlı yayına katılmayıp mektubunun Armağan Çağlayan tarafından okunmasını veya yayına telefonla katılmayı ardından da cumartesi canlı yayında jürideki yerini almayı teklif etti. Bu, Deniz Seki'nin kendi reklamından başka hiçbir düşüncesi olmadığını gösterir. Bu nedenle Seki ile yollarımızı ayırmaya karar verdik."
magazin
0
İstanbul-Milano eğlence hattı Venedik'in yakın çevresi Lido, Murano, Burano, starların lokantası A Santa Lucia, Caffe Emporio Armani, 120 milyarlık palto, Çin yemeklerinde lider Dragon, Popstar Yarışması ve... Efendim, İtalya gezimin sonuna geldik. Sıkılmadığınızı umarım. Hemen belirteyim; dört yıldızlı oteller, ulaşım, transferler, gittiğimiz şehirlerdeki gezilerimiz, Milano-Floransa-Venedik'e otobüs yolculuğumuz dahil İtalya turumuz kişi başı 650 milyona maloldu. Üstelik her şey kusursuzdu. Tabii bunda Yeşil Elma'nın payı büyük. Bunu neden yazdığıma gelince: Kardeşlerim bayramda dört günlüğüne Antalya'da beş yıldızlı bir otele gitmeye karar verdiler. Araştırayım dedim, kişi başı 750 milyondan başlayan ve 1 milyar 200 milyona çıkan rakamlar verildi bana. Ben de kardeşlerimin aklını çeldim, Paris'e gitmelerini önerdim. Ülkemizde bize öyle büyük kazıklar atıyorlar ki. Hesap ortada. Elin gavuru gelip 500 milyon liraya bir hafta yan gelip yatıyor, yiyip içiyor, odalara bile s...yor, bize gelince vay anam vay! Evet, ben acayip milliyetçiyimdir ama iç turizmde bize reva görülen muamele de sinirimi bozuyor. Efendim, gelelim Venedik'teki son günümüze. Uyanık Barbaros üç kişi için 36 milyon lira verip deniz taksilerine üç gün ve 24 saat geçerli bilet aldı. Biz de Venedik'in altını üstüne getirmekte tereddüt etmedik. Bence siz de öyle yapın. Çünkü özellikle Lido ve Burano, Venedik'ten daha güzel. Üstelik Venedik'in çevresinde yer alan bu yerlere gitmek en fazla bir saatinizi alıyor. Ulaşım da çok kolay. Venedik'teki San Marco Meydanı'nın sahilinden kalkan deniz dolmuşlarına bindik. İlk durağımız 1300 yılından beri önemli bir cam üretim merkezi olan Murano oldu. Ana caddesinde bir kanal ve kanalın iki yakasında sıralanmış Rönesans evlerinin bulunduğu Lagona'da bulunan küçük bir ada köyü Murano. İşlenmiş cam eşyalardan oluşan eşsiz bir koleksiyonun yer aldığı müze burada. Zaten cam sektöründe Murano markayı bilmeyen yok. Orada irili-ufaklı dükkanlarda camın nasıl işlendiğini de görüyorsunuz. Camdan at ve kedi biblolarının yapılışını izledim, çok hoş. Sakın pazarlık yapmadan alışveriş yapmayın. Bu kez Barbaros ile birlikte kazıklandık çünkü. Öğle yemeğini minik ama çok şık bir restoranda, Trattoria Al Fırat'ta yedik. İliklerimize kadar ısıtan güneşin altında. Deniz mahsulleri, domates soslu ve sebzeli makarna söyleyip paylaştık. Harikaydı. Bir şişe şarap dahil toplam 50 milyon lira ödedik. Aşırı kalabalık yok, otel çok az. Murano'dan tekrar Venedik'e dönüp S duraktaki 61 numaralı hattan Büyük Kanal'ı gezerek Lido'ya geçtik. Lido, tam anlamıyla yaşanacak bir yer. Bir daha Venedik'e gidersem Lido'da kalırım. Hotel Du Pain'in arazisi Lido'yu bir baştan, diğer uca kadar kapsıyor. Modern. İçinde deniz kortları, golf kulübü filan var. Otelin sadece plajı 12 kilometre. Ama beni cezbeden, bir saray görünümünde olan ve içi tamamen klasik döşenmiş Gran Viale S. M. Elisabetta 28'de yer alan Hungaria Palace Hotel oldu. İki kişi 160, bir kişi sabah kahvaltısı dahil 140 milyon lira. Hemen yakınında bulunan Hotel Reiter de öyle. Lido hayli büyük, şık ve eğlenceli bir yer. Zaten Avrupalı zenginler Adriyatik kıyısında bulunan bu büyüleyici tatil yerinin müptelasıymış. Burada kumar turizmi de gelişmiş. Ağustos ve eylül aylarında da uluslararası film festivali olduğu için otellerde yer bulmak olanaksızmış. Finali, farklı renklerle boyanmış evleri, sokaklarda dantel ören kadınlarıyla ünlenen Burano'da yaptık. Çok şirin, balıkçılıkla geçinen bir ada köyü. Minik bir restoranda, bu kez abartmadan karnımızı doyurduk. Öğle yemeğini sıkı yediğimiz için karışık bir salata ve birer parça balıkla geçiştirdik. Şarap bile içmedik. Toplam 55 milyon lira ödedik.
magazin
0
Bayhan 'koruma altına' alındı! Finale yaklaştıkça bütün Türkiye'yi ekran başına kilitleyen Popstar'ın favorilerinden Bayhan, diğer finalistlerle aynı otelde kalmıyor. Neden mi? ALİ'CE / Ali Eyüboğlu Türkiye Popstar, jürisi ve finalistleriyle başlı başına bir olay haline geldi. 43 ülkeden sonra Türkiye'ye "merhaba" diyen yarışmayla başlayan tartışmalar da bitmek bilmiyor. Yarışmanın favorilerinden Bayhan Gürhan'ın 17 yaşındayken amcasının oğlunu bıçaklayarak öldürdüğü, iki yıl yattığı cezaevinde de birini bıçakladığı, yargılandığı iki davanın affa uğradığı ortaya çıkınca, Popstar'da tansiyon iyice yükseldi. Kabarık suç dosyası ortaya çıkan Bayhan'ın "Popstar"dan diskalifiye edilmesi gerektiğini savunanlar olduğu kadar, "Yargılandı, cezasını çekti. Yarışmaya devam etmeli" diyenler de var... Seki: "Sözleşmem var" "Popstar"ın tek kadın jüri üyesi Deniz Seki, "Bayhan bu yarışmadan gitmeli" diyenlerin safında yer aldı. Ancak bir gece sonra "Popstar" seyircileri açık arayla Bayhan'ı birinci seçince Deniz Seki 'gitti'. Ortaya koyduğu bu tepki nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan bile tebrik mesajı alan Seki'nin canlı yayında ayrıldığı jürideki görevine dönüp - dönmeyeceği ise merak konusu. Seki, bu konudaki sorulara, "Sözümün arkasındayım ama Med Yapım'la sözleşmem var, zor durumdayım" diye yanıt verdi. "Sözleşme yok" Med Yapım'ın ortağı Fatih Aksoy ise Popstar'ın jüri üyeleriyle sözleşmeleri olmadığını söylerken şöyle konuştu: "Yazılı bir sözleşmemiz yok. Bizde sözleşmeler söz ve tokalaşmayla olur. Bugüne kadar böyle yaptık, bundan sonra da böyle olacak. Deniz Seki'yle sözlü bir anlaşmamız var. O da programın sonuna kadar bizimle birlikte olmasını gerektiriyor." Kavgacı Aydan Popstar adayları, yarışmanın başladığı günden bu yana İçerenköy'deki Green Park Otel'de kalıyor. Ancak ortaya çıktı ki; yarışmacılardan ikisi başka yerde konaklıyordu. Onlardan biri Aydan Kaya'ydı. Önce otelin yemeklerini beğenmediği için restoranda olay çıkaran, ardından da yarışmanın diğer kadın adaylarıyla kavga edip otelden ayrılan Aydan Kaya'yı cumartesi akşamı da seyirciler yarışmadan gönderdi. Şişlerler korkusu Popstar adaylarıyla aynı otelde kalmayan diğer aday ise Bayhan Gürhan. Yarışmayı organize eden Med Yapım, birilerinin de Bayhan'ı 'şişleyeceği' söylentilerinin ortaya atılmasından sonra iki koruma tahsis edip onu başka bir otele nakletti. Med Yapım'ın ortağı Fatih Aksoy bu konuda da şunları söyledi: "Yarışmacıların otelde konaklamak gibi bir zorunluluğu yok ama çalışmalara katılmak mecburiyetindeler. Aydan olayının detayını bilmiyorum. Ama Bayhan'ı güvenlik gerekçesiyle başka yere aldık..." Borç kurşunu Deniz Seki'nin canlı yayını terk ettiği gece, "Popstar" jüri üyesi Ahmet San'ın cipi kurşunlandı. Ahmet San, kurşunlamanın ardından yaptığı açıklamada, "Bu olayın Popstar'la bir ilgisinin olduğunu düşünmüyorum" dedi. Kulislerde konuşulanlar da, kurşunlamanın "Popstar"la değil, borç - alacak ilişkisiyle ilgili olduğu yönünde.
magazin
0
'Mavi Gözlü Dev' bize sinemadan bakacak Nâzım Hikmet'in son 18 yılını sinemaya aktaracak filmde, şairi Yetkin Dikinciler, eşlerini ise Başak Köklükaya ile Pelin Batu canlandıracak Bayram Kaygusuz Nâzım Hikmet'in yaşamı beyazperdeye aktarılacak. Yapımcılığını Biket İlhan'ın, yönetmenliğini eşi Metin Belgin'in üstleneceği 'Mavi Gözlü Dev'de, Hikmet'i tiyatro oyuncusu Yetkin Dikinciler canlandıracak. Filmde Hikmet'in ilk eşi 'Piraye' Başak Köklükaya, ikinci eşi 'Münevver de Pelin Batu olacak. Romantik komünist Metin Belgin, şubatta İstanbul, Bursa ve Ankara'da çekmeyi planladıkları film için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan 35 milyar lira maddi destek aldıklarını belirtti. Filmde Nâzım Hikmet'in yaşamının son 18 yılını mercek altına alacaklarını ifade eden Belgin, "Karanlık bir dönem içinde Nâzım Hikmet'i, komünist, hümanist ve romantik bir aydın olarak sembol yanıyla ele alacağız" diye konuştu. 'Çok heyecanlı' Nâzım Hikmet'in eşlerinden birini oynayacağı için çok heyecanlı olduğunu ifade eden Pelin Batu, rolüne araştırma yaparak hazırlanacağını söyledi. Oyunculuğun yanı sıra şiir yazdığından bu filmin kendisi için ayrı bir önem taşıdığını belirten Batu, şunları söyledi: "Nâzım Hikmet'i çok severim. Bu proje benim hem sinema, hem de şiir yönümü birleştirdiği için bana ayrı bir heyecan veriyor. Çekimler öncesi Nâzım Hikmet ve eşlerinin yaşamöyküsüyle ilgili her şeyi öğreneceğim."
magazin
0
15 ve Levent People huzurlarınızda RedRoom'da eğlence, Arnavutköy Kahvesi, Galata'da 'Mavi&Beyaz', Deniz'e bravo, Aydan'a yazık oldu, Yasemin'in kiloları, Beyoğlu'nda Coco Palace, Nilgün Belgün'den 'İçimdeki Kadın', İzzet Çapa'dan son bombalar... Tam bir ay oldu can dostum İzzet Çapa ile yemek yemeyeli. Sonunda en iyi balıkçılardan biri olan Arnavutköy'deki Fishmekan'da buluştuk. Fishmekan ile ilgili bilgileri PAZAR POSTASI'nda vereceğim, biraz bekleyin. O gece İzzet çok keyifli ve heyecanlıydı. Son anda bir değişiklik olmazsa bu cuma Levent'teki yeni mekanı People açılıyor. Nişantaşı'ndaki AvantGarde, Dolmabahçe Ritz Carlton'un altında yer alan Centro, Taksim Pera'da Akademi 14 ve Asmalı Meyhane, Etiler'deki Apartment'tan sonra bu cuma açılacak olan People, İzzet için farklı bir anlam taşıyor. Bildiğiniz üzere İzzet'in daha önce Levent'te eski Le Cigare'ın yerine açtığı People çok başarılı olmuştu. Ama ruhsat sorunu nedeniyle kapatılmıştı. İzzet, People'ı çocuğu gibi görüyordu. Levent'teki eski Le Select'in yerine bugün eğlence yaşamına adım atacak olan yeni People'ı, Şamdan, 29 gibi klasikler arasına sokmak istiyor. Bu nedenle de yönetime, işletmecilik hayatında istikrarlı bir isim olarak bilinen Ali Sayar ile 'kraliçe' Rose Kar'ı getirdi. People'ın dekorasyonu, eğlence dünyasında zirvede bir mimar olan Mahmut Anlar yönetiminde sevgili Tolga Sezgin'e ait. İki katlı olan People'ın üst katında bir bölüm VIP müşterilere ayrılacak. Alt kat ise kulüp havasında olacak. Mutfakta, Thai yemekleri ağırlıkta. Bu yüzden mutfak şefi, Taksim'deki Pera Thai'nin kurucusu, sosyetik ünlülerin aşçısı Suci. Servis ekibi de özenle seçilmiş ve eğlence yaşamında gezenlerin yakından tanıdığı Şef Garo tarafından kurulmuş. İzzet'in bir yeniliği daha var; Taksim'deki marjinal kulüp Akademi 14'e bir kardeş getiriyor. Büyük olasılıkla 2004 yılının ilk haftasında hizmete girecek olan bu yeni yerin adı 15. Restoran-bar. Mönü, Türk mutfağı ağırlıklı yapılacak. İki gay, bir travesti garson çalışacak. Zaten toplam 50 kişilik olacak. Yani öyle herkes giremeyecek. Aşçıbaşı mönüdeki yemekleri tanıtıp satacak. Evet, candostum son bombalarını yine her zamanki gibi bana anlattı, ben de sizlere aktardım. Bu arada People'ın telefon numarası (0212) 269 10 84
magazin
0
Arçelik'ten el yakmayan ocak, kendi kendini temizleyen fırın Ankastre ürün sayısını artıran Arçelik, ısıyı tencerenin içine vererek el yakmayan ocak ve temizliğini kendi yapan akıllı fırın üretti EKONOMİ SERVİSİ Beyaz eşya üreticisi Arçelik, ankastre ürünlerdeki model sayısını 46'dan 82'ye çıkartırken, 'akıllı ürünlerle' bu pazara ağırlığını koymaya hazırlanıyor. Arçelik, Etiler Mutfak Mağazası'nda düzenlediği toplantıyla fiyatları 260 milyon ve 2.6 milyar lira arasında değişen 'akıllı' ankastre ürünlerini tanıttı. Pirolitik fırınlar, akıllı pişirme programı, kullanıcıyı yönlendiren animasyonlu interaktif matrix ekran ve koku giderme özelliklerinin yanı sıra akıllı temizleme fonksiyonuyla içindeki kirliliği otomatik ölçerek temizleme süresini hesaplıyor, kendi kendini temizleme kararı veriyor. Yüzde 45 enerji, yüzde 55 zaman tasarrufu sağlayan indüksiyonlu ocaklar ise enerjiyi direkt olarak tencerenin içine aktardığı için el yakmıyor. Yeni ürünler arasında yüksekliği kumanda ile ayarlanabilen davlumbaz ile ocak alevinin istenmeden sönmesi halinde yeniden ateşleme ve çocuk kilidi özelliği olan gazlı ocaklar da bulunuyor. Cep telefonu satacaklar Yeni ürünleri tanıtan Arçelik Genel Müdürü Gündüz Özdemir ocak ayı itibariyle ürün gamına cep telefonunu da katacaklarını söyledi. Özdemir, "Türk tüketicisine kolay erişim sağlayacağımıza inanıyoruz. Bilinen telefon markalarını satacağız. Belki daha sonra üretim de yapılabilir ama şimdilik yok" dedi.
ekonomi
1
'BDDK ve SPK da suçlu' Erdoğan, İmar Bankası'nın hayali bonoları için BDDK ve SPK'nın müdahil olmayarak suçlu olduğunu belirtirken, vatandaşları da 'Kanunu bilmemek bahane değil' diye eleştirdi ABDULLAH KARAKUŞ Taşkent Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İmar Bankası mağdurlarına yönelik yasadan bonozedelerin çıkarılmasını savundu. Milletvekillerinin bu konuda haklı olduğunu belirten Erdoğan, bonozedeleri de, "Hukuk öyle diyor. Kanunu bilmemek bahane değil" diye eleştirdi. Taşkent'te bonozedelerle ilgili yaşanan tartışmaları değerlendiren Erdoğan, İmar Bankası'nın yetkisi olmadığı halde bono sattığını ifade etti. Bu konuda BDDK ve SPK'nın müdahil olmayarak suçlu olduğunu söyleyen Erdoğan, "Suç duyurusu yapıldı, böyle tablo ortadayken 850 trilyonu niye ödeyelim diyorlar" şeklinde konuştu. Bono satış yetkisi olmayanların da sorumlu olduğunu belirten Erdoğan, onlara da gidilip talepte bulunulması gerektiğini belirtti. Erdoğan, "Vatandaş ne bilsin diyorlar, hukuk öyle demiyor, kanunu bilmemek bahane değil. Böyle bir şeyin altına giremezdik" dedi. 'Bazı duyumlar var' Kuvvetler ayrılığı ilkesine göre sözün yargıda olduğunu belirten Erdoğan, "O sürece müdahale etme yetkimiz yoktur. BDDK'ya 'Ne kadar mudi var?' diye sorduk, 400 bine yakın kişi çıkardılar. Bu parayı BDDK'nın kendisi ödemesi lazım. Ancak bunu ödemeye gücü yok. Onların bu durumunu önlemek için ödemeleri 3 - 10 yıla yaydık. Bunlar incelenecektir. Bazı duyumlar da var. Duruma göre BDDK da vazgeçebilecektir" diye konuştu. Asgari ücrette vergi ve prim azaltılacak Asgari ücret konusunda görüşmelerin sürdüğünü söyleyen Erdoğan şunları kaydetti: "Bir işçinin işverene maliyeti 427 milyon, enflasyon oranı yüzde 20. Brüt asgari ücrete yüzde 20 ilave yapalım. Ödenmesi gereken net parayı bize bırakın. Biz başta vergiler ve SSK primlerinden fedakârlık yapacağız. Bunları iş çevrelerine söyledik. Onlar da biz bunu anlamamıştık dediler. Hepsi de iyi niyetli yaklaştılar, 'ocak ayına kadar bu sorunu halledelim' dedik."
ekonomi
1
Lüks otoya yüksek vergi Motorlu Taşıtlar Vergisi silindir hacmi ve yaşa göre hesaplanacak. Motor hacmi 3500 cc'nin üzerindeki lüks otomobillerin vergisi 9 milyara çıkıyor ANKARA Milliyet Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın açıkladığı 2004 yılı vergilerine göre 4 - 6 yaş arasındaki motorlu taşıtlar vergisi (MTV) düşerken, Porsche - Ferrari gibi lüks otomobillerin vergisi dokuz kata varan oranlarda artıyor. Yaygın olarak kullanılan 1300 - 1600 cc motor hacmindeki araçların vergileri de yüzde 40 artışla 400 milyon liraya çıkıyor. Yeni MTV sisteminde ağırlık ölçütü devre dışı bırakılırken, vergi tutarları silindir hacmi ve yaşa göre belirleniyor. Araçların silindir hacimleri yedi ayrı kategoriye, yaş sınıfları ise 1 - 3, 4 - 6 şeklinde 3'er yıllık dönemlere ayrıldı. 3501 cc'nin üzerindeki üst limiti 9 milyar lira olarak belirlendi. Dokuz kat artış Maliye Bakanı Kemal Unakıtan 52 maddelik yeni vergi yasasını tanıttığı basın toplantısında yeni MTV sistemiyle ilgili tabloyu göstermekten özenle kaçındı. Unakıtan lüks otomobillerin MTV'sinin neden artırıldığını anlatırken, "Mesela Porsche 300 milyar lira. Ödenen vergi 900 milyon lira. Buna son veriyoruz. Şimdi o Porsche'nin vergisi 9 milyara çıkıyor" diye konuştu. Unakıtan, Porsche marka ve benzeri araçların vergisinde 9 katlık artışı "Ufak bir değişiklik oldu" şeklinde açıkladı. Unakıtan'ın örnek verdiği Porsche'de 3600 cc ve 3760 kilogram ağırlığında Carrera Coupe modelinde 1 - 3 yaştaki MTV 5 milyar 432 milyon, 4 - 6 yaşta 3.6 milyar, 7 - 11 yaşta 1.3 milyar, 12 - 15 yaşta ise 903 milyon lira düzeyinde. Şu anda 1801 kilogramın üzerinde 1601 cc ve üzerindeki otomobillerin vergileri de aynı düzeylerde bulunuyor. Unakıtan yeni MTV sisteminin Avrupa Birliği'ndeki uygulamalarla kurgulandığını anlatırken "daha adil ve basit bir vergileme" diye konuştu. Mevcut sistemde ağırlık esasına göre vergi alındığını belirten Unakıtan, arabanın kilosu ile değerinin ters orantılı olabildiğini, adil olmayan bir sistemden şimdi daha adil bir sisteme geçtiklerini vurguladı. Unakıtan motosikletlerin de 2005 yılından geçerli olmak üzere MTV kapsamına alındığını anlatırken ek motorlu taşıtlar vergisinin mahsup işleminin ocak ayında yapılacağını söyledi. Unakıtan, mahsup edilmeyen verginin, temmuz ayı beklenmeksizin ocak ayında araç sahiplerine iade edileceğini söyledi. Unakıtan, yıl sonuna kadar motorlu taşıt vergi dairelerinin, işlemlerin fazla oluşu nedeniyle cumartesi ve pazar günleri de açık olacağını vurgularken, "Paralarını yatırmaları için vatandaşlarımızı bekliyoruz" dedi. 'Canınıza okurum' Unakıtan yeni vergi düzenlemeleri kapsamında enflasyon muhasebesi uygulamasının getirildiğini ve her şeyin masraf yazılmasına imkan tanındığını vurgularken, "Bundan sonra vergi kaçırmanın mazereti yok... Kaçıranın da canına okuyacağız. Ona göre" dedi.
ekonomi
1
'Fener Cumhuriyeti'nin geliri borcunun iki katı Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kulübün 2006'ya kadar 65 milyon dolar borç ödemesi bulunduğunu söyledi. Yıldırım, ancak borcun 2 katı kadar da gelir beklendiğini açıkladı EKONOMİ SERVİSİ Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, kulübün 2006 yılına kadar mukavelelere bağlanmış borçlarının 65 milyon dolar olduğunu belirterek, ''Kulübün aynı sürede 2 katı kadar geliri ve alacağı var. Şu anda alacak ve borçları bir araya getirilirse hep artıda olan bir kulüp'' dedi. Fenerbahçe Sportif AŞ hisselerinin halka arzıyla ilgili yapılan anlaşmanın imza töreninde, ''Fenerbahçe Cumhuriyeti Halka Açılıyor, Cumhuriyet Halkındır'' temalı multivizyon gösterisi sunuldu. 100. yılda 70 milyon $ Yıldırım törende yaptığı konuşmada, halka arzla birlikte Fenerbahçe'nin daha da büyüyeceğini belirterek, "İlk hedefimiz, 2007 yılında yani 100. yılda 70 milyon dolar bütçesi olan bir Fenerbahçe yaratmak, arkasından bunu 100 milyon dolarlara taşımayı sağlayacak yatırımları yapmaktır" dedi. Yıldırım, iki yıl önce aldıkları halka açılma kararının, ülkenin geçirdiği zor günler nedeniyle bugüne kadar uygulanamadığını kaydetti. Daha sonra soruları yanıtlayan Yıldırım, elde edilecek gelirin Fenerbahçe'nin geleceğine yatırım için kullanılacağını söyledi. Yıldırım, "Hiçbir yönetici, hiçbir şekilde alacaklarını tahsil etmeyecektir" dedi. Hisselerin satışı garanti Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş de konuşmasında, yaptıkları anlaşmanın gerçek yüklenimi içeren bir kontrat olduğunu belirterek, Denizbank'ın bütün hisseleri satın almayı henüz bir konsorsiyum oluşturulmadan garanti ettiğini söyledi. Fener ocakta borsada Deniz Yatırım Genel Müdürü Cafer Bakırhan, halka arz için bir hafta - 10 gün içerisinde SPK'ya başvuracaklarını ve ocak ayının ikinci yarısında halka arzı gerçekleştireceklerini bildirdi. Yurtdışı satışı konusunda ocak ayında Ekspres Yatırım'la ''roadshow'' planlandığını aktaran Bakırhan, tarih ve fiyatın belli olmadığını söyledi. Tamamen kulübe ait olan Fenerbahçe Sportif AŞ'nin yüzde 15'i halka arz edilecek. Kulübün ana gelir kalemlerinin önemli kısmı kurulacak bu şirkete aktarılacak. Şirket kârının yüzde 80'i temettü olarak dağıtılacak. FB Televizyonu geliyor Bu arada Fenerbahçe Televizyonu hakkında bilgi veren Nuri Çolakoğlu, yıl bitmeden test yayını yapılacağını, sosyal tesislerin açılacağı 16 Ocak'ta ise televizyonun yayına gireceğini söyledi. 'Yeni bir modelle halka açılıyoruz' FB Kulubü 2. Başkanı Nihat Özdemir, değişik ve yeni bir modelle şirketi halka açacaklarını belirterek, gider kısıtlamasını devreye soktuklarını ve gelirlerin yüzde 10'una kadar harcama yapacaklarını söyledi. Halka arzdan elde edilecek kaynakla yeni bir proje başlatacaklarını belirten Özdemir, "Bu proje ile 1000 araçlık otopark, alışveriş merkezi, kültür merkezi, Fenerbahçe müzesi ve 5 bin kişilik kapalı spor salonu yapacağız" dedi. 'En kötü maçta 35 bin kişiyiz' Asbaşkan Murat Özaydınlı da şunları söyledi: "Yatırımcı artık ABD ve Avrupa'da olduğu gibi hisse senedinde ne kadar gelir elde ediyorum, ona bakıyor. FB, geçen sene çok kötü bir dönem geçirdi. Bu dönemde bile yakaladığı reytingler Galatasaray ve Beşiktaş'tan daha çok. Liderden 30 puan gerideyken 35 bin seyirciyle oynadık. Bir mağlubiyetten sonra Fenerium mağazasını 'Pazar günü açmayın, ne olur ne olmaz' dedim. O akşam o ayın en yüksek cirosunu yapmışız."
ekonomi
1
IMF'den Türkiye'ye üç muafiyet IMF, altıncı gözden geçirmenin tamamlanmasıyla 502 milyon dolarlık kredi dilimini serbest bıraktı. IMF'nin, Türkiye'nin talebi üzerine, Türkiye'yi zamanında karşılayamadığı üç kriterden muaf tuttuğu belirtildi. Muafiyetlerden ilki, eylülde gerçekleştirilmesi gereken, KİT'lerdeki atıl istihdamın azaltımına gidilmesine yönelik yapısal performans kriteri olarak belirtildi. İkinci kriter olarak, ekim sonuna kadar gerçekleştirilemeyen BDDK'nın etkinliğinin artırılması gösterildi. Ancak BDDK ile ilgili yasanın, bu ay kabul edildiği kaydedildi. Üçüncü kriter olarak da ekimde sağlanamayan kamu kesimi genel dengesine ait toplam faiz dışı fazla gösterildi.
ekonomi
1
Bilirkişi raporu Yargıtay'dan döndü Yargıtay, Interbank'ın içini 1.2 milyar dolar boşaltmaktan yargılanan bankanın eski patronu Cavit Çağlar ile 37 kişi hakkında bilirkişi raporuyla gelen beraat kararını bozdu ANKARA Milliyet Yargıtay 11. Ceza Dairesi, kurdukları paravan şirketler vasıtasıyla Interbank'tan aldıkları kredileri Nergis Grubu'na aktardıkları iddiasıyla "dolandırıcılık" suçundan yargılanan işadamı Cavit Çağlar'ın da aralarında bulunduğu 37 sanığa verilen beraat kararını bozdu. Yargıtay, Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanan ve dört yıl süren dava sonucunda Çağlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar, Nergis Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Şankaya ile Interbank'tan kredi alan şirketlerin yönetim kurulu başkan ve üyelerinin de aralarında bulunduğu 37 kişi hakkında verilen beraat kararının temyiz incelemesini sonuçlandırdı. Suç sabit bulundu Yargıtay 11. Ceza Dairesi, sanıklar hakkında verilen beraat kararını yasaya aykırı bularak, esastan bozdu. Daire, suçun subuta erdiğine işaret ederek, kurulan şirketlerin paravan olduğuna dikkati çekti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hazırladığı tebliğnamede sanıkların mahkum edilmesi gerektiği görüşüyle verilen beraat kararının bozulmasını istemişti. Sanıklar Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanacak. Mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararına direnirse dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gelecek. İddianamede, sanıkların, 1998'de el konulan ve faaliyetlerine son verilen Interbank'tan, sanayi ve ticaret şirketlerine kredi aldıkları ve bunun yaklaşık 1.2 milyar dolarını Nergis Grubu'na aktardıkları yer alıyordu. 'Kanuna uygun' denmişti Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kredi işlemlerinde kanuna aykırı bir yön bulunmadığı, kredilerin önemli kısmının geri ödendiği ve kredi alan şirketlerin halen aktif faaliyetlerini sürdürdükleri gerekçesiyle sanıkların beraatine karar vermişti. Sanıkların beraatine esas teşkil eden bilirkişi raporuna rağmen verilen bozma kararı, banka kaynaklarını, kendi şirketlerine aktaran diğer batık banka patronlarının davalarına da örnek olabilecek. Emsal oluşturacak Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, bilirkişi raporuna dayanarak beraatlerine karar verdiği sanıkların suçlarının subuta erdiğini belirten Yargıtay'ın kararı, benzer davalar için de emsal oluşturacak. Daha önce Korkmaz Yiğit bilirkişi raporuyla aklanırken, Ali Balkaner'in de nitelikli dolandırıcılık davasıyla yargılandığı mahkemeye sunulan bilirkişi raporu aklama yönündeydi. En son Dinç Bilgin davasına sunulan ve Prof. Dr. Kayıhan İçel tarafından hazırlanan bilirkişi raporu da sanıkların lehine çıkmıştı. Öte yandan Halis Toprak hakkında da önceki gün dolandırıcılık suçlamasıyla dava açıldı
ekonomi
1
YATIRIM FONLARI VE BONO Bireysel 5 bin yeni istihdam yaratacak Bireysel emeklilikte toplanacak fonlar ekonomiye yeni kaynak yarattığından istihdamı artıracak. Sektörün 2004'te 5 bin civarında istihdam yaratması bekleniyor Ayfer Yıldız Bireysel emeklilik sisteminde toplanacak fonların ekonomiye kaynak yaratarak, yatırım ve yeni iş olanakları doğurması beklenirken, sektör daha şimdiden finansçılara iş olanağı sağladı. Hazırlıkları 3 yıl süren ve 2 ay önce devreye giren bireysel emeklilik sistemi şu ana kadar 5 bin kişiye iş imkanı yarattı. Özellikle bankacılık sektörünün geçirdiği krizde işinden olan kalifiye elemanlara istihdam yaratıldığı biliniyor. Bireysel emeklilik şirketleri, pazarlamanın yanı sıra özellikle portföy yönetimi ve finansal danışmanlık konusunda tecrübeli elemanlarla çalışmak istiyor. 2004 yılında sistemin daha iyi tanınması ve sektörde rekabetin yoğunlaşmasıyla, şirketler satış ve dağıtım kanallarını genişleteceğinden yeni acentalara da ihtiyaç duyulacak. Şirketler 2004'te satış ekiplerini genişletecekler Ak Emeklilik: 10 yılda yüzde 20 pazar payı, 1.5- 2 milyar dolar fon büyüklüğü hedefleyen şirket, bu amaçla 2004 yılında dağıtım kanallarını genişletecek. Anadolu Hayat Emeklilik: Piyasa lideri olmayı hedefleyen şirket, satış ağını yeniden yapılandıracak ve direkt satış örgütünü genişletecek. Şirket, dağıtım kanalı olarak büyük ortağı İş Bankası şubelerini ve müşteri tabanını daha aktif kullanacak. Ankara Emeklilik: 120 kişilik direkt satış ekibinin yanı sıra serbest acente ağını genişletmek için çalışmalar yapıyor. Ayrıca, mevcut iki bölge ve iki şube müdürlüğüne, yeni iki bölge ve üç şube daha açmayı planlıyor. Başak Emeklilik: Ziraat Bankası'nın 525 şubesi, Anadolubank'ın 35 şubesi ve 152 acentede satış yapan şirketin toplam 890 bireysel emeklilik satıcısı ve 72 kişilik bireysel pazarlama elemanı bulunuyor. Şirket, ayrılan personel olması durumunda yeni eleman alımı planlıyor. Commercial Union Hayat ve Emeklilik: 28 şube ve binin üzerinde finansal danışmanı ile direkt satış yapan şirket, gelişen koşullara göre satış ekibini genişletebilir. Doğan Emeklilik: 156 Dışbank şubesi ve direkt satış ekibinde toplam 566 kişi ile satış yapıyor. Ayrıca, 72 finansal danışmanı var. Şirket, bu sayıyı 200'e çıkaracak. Garanti Emeklilik: Sektördeki ilk üç şirket arasında yer almak isteyen Garanti Emeklilik, 80 kişiyi daha satış kadrosuna katacak. Koç Allianz Hayat ve Emeklilik: Koçbank'ın 120 şubesi ve yaklaşık 400 acentede satış yapan şirketin 300 emeklilik satıcısı bulunuyor. Şirket, 2004'te direkt satış örgütünü genişletmeyi hedefliyor. Oyak Emeklilik: 2004 yılı içinde satış noktalarını ve aracı sayısını artıracak. Ayrıca, çeşitli illerde temsilcilikler kurmayı planlıyor. Vakıf Emeklilik: Satış kadrosunu 2004'te 250 kişiye çıkarmayı planlıyor. Yapı Kredi Emeklilik: Doğrudan satış ekibi, banka şubeleri ve acentelere satış yapan şirket, 2004'te doğrudan satış ekibini genişletecek.
ekonomi
1
İşadamlarına İtalya Cumhuriyet Nişanı AYTEN GÖRGÜN ÖZEL İstanbul Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Sabancı Holding Lastik ve Takviye Malzemeleri Grup Başkanı Güler Sabancı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'ye, Türk - İtalyan ilişkilerinin gelişmesinde gösterdikleri katkılardan dolayı İtalya Cumhuriyeti Nişanı verildi. İtalya Büyükelçiliği'nin İstanbul'daki konutundaki törene İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Vittorio Claudio Surdo da katıldı.
ekonomi
1
BDDK köşeye sıkıştı Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu, 'Demirbank'a el konulmasının yanlış olduğuna' karar verdi. Bankayı 350 milyon dolara satan BDDK'yı zor günler bekliyor ANKARA Mİlliyet Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Demirbank'ın, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'na (TMSF) devrine ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kararının yanlış olduğuna karar verdi. Bu karar, yargılama bitmeden, bankayı 350 milyon dolara HSBC Bank'a satan BDDK açısından büyük sorunlara neden olabilecek yeni bir süreci başlattı. Bankanın eski sahibi Cıngıllıoğlu ailesinin şirketi Cıngıllı Holding Demirbank AŞ, 6 Aralık 2000 günlü, Demirbank'ın fona devrine ilişkin BDDK kararının iptali istemiyle dava açtı. Danıştay 10. Dairesi, BDDK'nın Bankalar Kanunu'nun "alınan tedbirlere rağmen mali durumun tehlikeye girmesi" halini içeren 14. maddesinin 3. fıkrası uyarınca verdiği kararın doğru olduğuna işaret ederek talebi reddetti. Söz Genel Kurul'da Temyiz üzerine dosyaya bakan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu dün dairenin kararını 8'e karşı 21 oyla esastan bozdu. Karar, BDDK kararının doğru olmadığına, bankanın içinde bulunduğu koşulların, Bankalar Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen devir koşullarına uymadığına dayandırıldı. Dava yeniden Danıştay 10. Dairesi'nde ele alınacak. Dairenin, Genel Kurul'un kararına uyması halinde BDDK kararı temyiz edecek ve dosya yeniden Genel Kurul'a gelecek. Dairenin, ilk kararında direnmesi halinde son sözü Genel Kurul söyleyecek. Genel Kurul, sürpriz olmazsa BDDK işleminin iptali yönünde karar verecek. Kesin karar, Cıngıllıoğlu ailesinin avukatlarının tüm uyarılarına rağmen, bankayı 350 milyon dolara HSBC Bank'a satan BDDK'nın Demirbank'a ilişkin tüm işlemleri konusunda hukuki süreçleri başlatacak. Danıştay'ın kesin kararı, dünkü kararla aynı doğrultuda olursa, Demirbank'ın yeniden bankacılık işlemlerinde bulunma hakkı doğacak. Ama gayrimenkulleri, araç-gereçleri satılan, hesapları devredilen, hukuki varlığı sürmeyen Demirbank'ın el konulduğu dönemdeki şartlarıyla eski faaliyetlerini nasıl sürdüreceği tartışma yaratacak.
ekonomi
1
İmar'ı özel ekip inceleyecek Hükümet, İmar Bankası'ndaki yolsuzlukların neden farkına varılmadığını ortaya çıkartmak için özel inceleme başlatıyor. İnceleme için özel ekip kuruldu ANKARA Mİlliyet Devlet Bakanı Ali Babacan, İmar Bankası'nda yolsuzlukların farkına varılamamasının nedenlerini bulmak amacıyla özel bir inceleme ve değerlendirme çalışmasının başlatılacağını bildirdi. Babacan'ın sözünü ettiği özel inceleme için özel bir ekip oluşturulduğu öğrenildi. Yazılı bir açıklama yapan Babacan, 3 Temmuz'da İmar Bankası'nın bankacılık ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasının ardından finans tarihinin en büyük ölçekli yolsuzluk, hırsızlık ve vergi kaçakçılığı olayının ortaya çıktığını kaydetti. Babacan, "Gerek bu yolsuzluğun hesabının sorulması, gerekse gelecekte bu tür olayların yaşanmaması için sağduyulu ve soğukkanlı bir tavır sergiliyoruz" dedi. İmar Bankası'nda yaşanan yolsuzluğun her kademedeki sorumlularını bulmak için inceleme, soruşturma ve yargı sürecinin devam ettiğini kaydeden Babacan, İmar Bankası olayıyla ilgili olarak özel bir inceleme ve değerlendirme çalışmasının başlatılmasına karar verildiğini ifade etti. Sorunlar anlaşılacak Babacan, çalışma sonucunda aynı zamanda finansal piyasalara yönelik gözetim ve denetim çerçevesinin, bağımsız denetim sürecinin ve ilgili otoriteler arasındaki eşgdümün güçlendirilmesine yönelik önerilerin ortaya çıkacağını bildirdi. Babacan, açıklamasına şöyle devam etti: "Bu suretle gelecekte kamuya büyük yükler getirebilecek benzeri yolsuzlukların önlenmesi açısından da önemli veriler elde edilecektir. İnceleme ve değerlendirmeyi yapacak isimler kısa sürede belirlenecektir. Çalışmanın sonuçları da en kısa zamanda kamuoyuna açıklanacaktır."
ekonomi
1
'Çocuklarınızın gece kulübü hesabı bile değil' Başbakan Erdoğan, asgari ücrette yüksek artışa karşı çıkan iş dünyasına önce çattı, sonra 'Yüzde 20'yi hesaplayın, gerisini devlete bırakın' dedi ELÇİN ERGÜN Konya Başbakan Tayyip Erdoğan, asgari ücretin artırılması çalışmalarına karşı çıkan iş çevrelerine sert yanıt verdi. Erdoğan, "İşadamları gücenmesin ama bu ücret bir çoğunun evladının İstanbul'daki gece kulüplerinde ödediği hesap bile değil. Bu ücretle bir ailenin geçinmesi imkânsız" dedi. Konya Organize Sanayi bölgesi "doğalgaza geçiş projesinin" açılış töreninde konuşan Erdoğan, net asgari ücretin 350 milyona çıkarılması yönünde bir talimat vermediğini belirterek, "Başımı iki elimin arasına alıyorum, 227 milyonla vatandaşın geçinmesinin mümkün olmadığını görüyorum" diye konuştu. İşadamlarının devletten bir adım atmasını beklediğini vurgulayan Erdoğan, hükümetin vergi ve SSK priminden tasarruf edeceğini, işverenin de asgari ücret konusunda bir adım atması gerektiğini vurguladı. TOBB, 'Tamam' dedi Erdoğan, işadamlarına, asgari ücret konusunda, "Bu yılın enflasyon oranı olan yüzde 20'yi hesaplayın gerisini devlete bırakın" önerisini getirdi. Erdoğan, törende bulunan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıkoğlu'na "Ne diyorsunuz?" diye sordu. Hisarcıklıoğlu'ndan "Tamam" yanıtını alan Erdoğan "İtirazınız yoksa mesele çözülmüştür" dedi. Asgari ücret konusunda iş çevrelerinden gelen eleştirilere Erdoğan şöyle yanıt verdi: "İşadamları asgari ücret konusunda hükümeti topa tuttu. Bizim amacımız işçi ve işveren arasında uzlaşmayı sağlamak. Yarın bizi defnecekleri yer 2 metreküp toprak. Rekabet gücünün azalacağını söylüyorlar, kimse vergi kaçırmaz, kayıt dışı işçi çalıştırmazsa bak nasıl sıçrıyoruz. İşçi ücretleri konusunda Çin'i örnek gösteriyorlar. Bana Çin'i değil batıyı örnek göster. Asgari ücret konusunda farklı sesler gelecektir ancak son kararı biz vereceğiz. İşadamları gücenmesin ama bu ücret bir çoğunun evladının İstanbul'daki gece kulüplerinde ödediği hesap bile değil. Bu ücretle bir ailenin geçinmesi mümkün değil." Emekliye zam müjdesi Erdoğan Karaman'da katıldığı açılışlarda yaptığı konuşmada da Bağ - Kur emekli maaşlarına yılbaşından itibaren zam yapmak için çalışmalarının sürdüğünü söyledi. 'Asgari ücret vergi dışı kalamaz' Maliye Bakanı Kemal Unakıtan yeni vergi paketini tanıttığı toplantıda bir soru üzerine asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının şu anda söz konusu olmadığını belirterek, "Ancak her yıl vergi dilimleri düşüyor. Dolayısıyla asgari ücretten alınan vergi de düşüyor. Zaten politikamız da verginin yıldan yıla azalması... İnşallah bizim iktidarımız döneminde asgari ücretten vergi alınmadığını göreceğiz" dedi.
ekonomi
1
'Karaparayı aklatmayız' AKP milletvekilleri, 22 bin İmarzedenin bonolarının ödenmemesi kararını savunarak, '70 milyon insan karaparayı niçin ödesin' dedi ABDULLAH KARAKUŞ Ankara AKP'li milletvekilleri, 22 bin İmarzedeye Hazine bonolarının ödenmemesine yönelik kararı, "Karapara aklattırmayız. 70 milyon karaparayı niçin ödesin? Her dolandırılanın parasını devlet ödemez. Sahtekârlık kokusu olursa vatandaş da cezalandırılır" sözleriyle savundular. AKP milletvekillerinin görüşleri şöyle: Melik Özmen (Ağrı): Bonoları 70 milyon insana ödetmenin manası yok. Buna göz yumanlar SPK ve İMKB. 22 bin kişi gitsin SPK ve İMKB'den haklarını sorsunlar. İmar Bankası gazetelerde boy boy ilanlar verdi. SPK'lı başkan ve yetkililer Merih'de mi yaşıyor, haberleri yok. 'Bu nasıl saçmalık?' Bono satılıyor. Satılanları da İMKB tescil ediyor. Böyle saçmalık olur mu? 3-5 bürokrat görevini yapmıyor diye niye 70 milyon faiziyle beraber 1.1 katrilyon ödesin. Örneğin, 19 yaşında bir çocuğun 7.5 trilyon mevduatı varmış. Bu kişi bu parayı nereden buldu? Karapara aklanıyordur. Karaparayı ödetmeyiz, ödenmez. İbrahim Hakkı Aşkar (Afyon): Mevduatın garantisi verildiği için ödeniyor. Devletin bono satışına ilişkin önceden verilmiş garantisi söz konusu değil. İnsanlar dolandırılmıştır. Rakam 850 trilyon. Bunu ödemek, bundan sonraki her dolandırıcılık olayından sonra da ödemek anlamına gelir. Mehmet Kurt (Samsun): Off-shore hesapları ödenmemeli. Kıbrıs'taki off-shore hesaplarıyla ilgili danışıklı dövüş, sahtekârlık kokusu var. Bu arada CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, İmar Bankası'ndan bono alanlara ödeme yapılmamasını eleştirdi. Vatandaşların, "intihar" edeceklerini bildiren fakslarından örnekler veren Koç, gerekçeler oluştuktan sonra Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını bildirdi.
ekonomi
1
Fransız Danone, yoluna Mis'le devam edecek Sabancı'nın DanoneSA ortaklığının sona erdiğini açıklamasından bir gün sonra Fransız Danone, Nestle'nin Mis ve Gülüm markalarını aldığını bildirdi EKONOMİ SERVİSİ Sabancı ortaklığına son veren Fransız Danone, gruptaki hisselerinin tamamını aldıktan sonra şimdi de Nestle'nin Türkiye'deki süt ve sütlü ürünler bölümünü satın aldı. DanoneSA markası ile 1997'den bu yana Sabancı Grubu ile yüzde 50 - 50 ortak çalışan Danone, bundan sonra Nestle'den aldığı Mis ve Gülüm markalarıyla yoluna devam edeceği bu alanda cirosunu ikiye katlamayı hedefliyor. Şirket, bundan sonra Danone, Danette, Tikveşli, Birtat, Petit Danone ve Dany markaları ile faaliyetlerini sürdürecek. Danone Tikveşli Genel Müdürü Serpil Timuray neden Nestle'nin süt ve sütlü ürünler bölümünü satın aldıkları sorusu üzerine cironun büyük bir payını bu ürünlerin oluşturduğunu belirterek, "Bu bizim için stratejik bir işkolu" dedi. Timuray, gıdada Piyale markası ile büyüyecek olan Sabancı ile de aynı pazarı paylaşmanın pazarı büyüteceğini kaydetti. Marka Danone olacak Timuray, Nestle ile görüşmelere Sabancı ortaklığı sırasında başladıklarını bildirdi. Nestle'nin süt ve sütlü ürünler bölümünü ne kadara aldıklarını açıklamayan Timuray, satın almanın Rekabet Kurumu'na tabi olduğunu bu nedenle rakam vermekten çekindiklerini dile getirdi. Timuray, Nestle markalı süt ve süt ürünlerinin bir süre sonra Danone markası altına entegre etmeyi planladıklarını ifade etti. Nestle'nin sahip olduğu Nesquick ve diğer çocuk ürünleri ise anlaşma dışında tutulacak. Personeliyle devraldı 1 Mart 1997'de Hacı Ömer Sabancı Holding ile yüzde 50 - 50 ortaklık yaparak Türk pazarına giren Fransız Danone'nin, DanoneSA'nın bütün taşınır ve taşınmaz mallarını, tesislerini, personel ve yönetim kadrosunu devraldığı, yönetimde de değişiklik yapılmadığını bildirildi. Bu arada Danone şişelenmiş su pazarındaki faaliyetlerini Danone Hayat ve İçecek Gıda Sanayi ve Ticaret adı altında Hayat, Akmina, Evian, Flora ve Şaşal markaları ile devam ettirecek. Nestle hedef büyüttü Nestle'den yapılan açıklamada da "Satış, çikolata, mutfak ürünleri, bebek mamaları kahvaltılık, gevrekler, kahve, su gibi potansiyeli yüksek kategorilerde büyüme stratejimize uygun bir karar olarak alınmıştır" denildi. Nestle hedefinin 160 milyon dolarlık iş hacmini beş yılda 500 milyon dolara çıkarmak olduğunu açıkladı. Nestle Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Ahter Kutadgu, Gönen fabrikası ve Mis markasının Danone'ye devredileceğini bildirildi.
ekonomi
1
Bu da hayali nema olayı AHMET ERHAN ÇELİK Ankara Hazine, çalışanları tasarrufa teşvik (zorunlu tasarruf) hesabının tasfiyesinde İmar Bankası'ndakine hayali bonolara benzer yolsuzluk izleri buldu. Bazı belediyelerde "hayali nema ödemeleri" tespit edildi. Hayali nema olayının çok sayıda belediyede yaşandığı, tespitlerin Devlet Bakanı Ali Babacan'a da verildiği kaydedildi. Bazı belediyelerin çalışanlardan trilyonlarca liralık zorunlu tasarruf kesintisi yaptığı halde bu paraları hesaba yatırmadığı, buna karşılık Hazine'den nema ödemesi aldığı belirlendi. Hazine yetkilileri, "Kesintileri hesaba yatırmadığı halde nema alan kuruluşların sayısı yüksek çıkarsa ikinci İmar olayıyla karşı karşıya olduğumuz söylenebilir" dediler.
ekonomi
1
'Muhatap biz değiliz' Demirbank'ı 2001'de satın alan HSBC Bank, "Ortaya çıkan mevcut hukuki durumun muhatapları BDDK / TMSF olup, bankamız değildir" açıklaması yaptı. Fon'daki Demirbank hisselerinin mülkiyetinin tamamının HSBC Bank PLC'ye satıldığı ve HSBC'nin seçerek aldığı aktiflerin bankanın Fon'a devredildiği bilanço aktiflerinin yüzde 10'u olduğu hatırlatıldı. Açıklamada, "Müşterilerimiz açısından endişe edilecek bir durum bulunmamaktadır. Bankamız tüm faaliyetlerine kesintisiz olarak devam etmektedir" denildi. 'Devlet zararı karşılamalı' AHMET ERHAN ÇELİK Ankara BDDK yönetimi ve TMSF hukukçuları "bundan sonra ne olacak" sorusuna şu yanıtları veriyor: Cıngıllıoğlu "Bankamı geri verin derse" ne olur? TMSF hukukçularına göre hukuken bankanın eski haline getirilmesi mümkün değil. Bu tez şu örnekle açıklanıyor: Devlet yol geçirildiği için kamulaştırarak yıktığı apartmanın yerine bina dikerse ve yıkılan apartmanın sahibi yargı kararıyla devleti mahkum ettirirse yeni yapılan bina yıkılmıyor. Buna karşılık devlet hak sahibinin zararını karşılamakla yükümlü oluyor. Cıngıllıoğlu bankanın satışından kazanılan 350 milyon doları geri isterse ne olur? Danıştay kararı hiçbir şekilde HSBC'nin banka sahipliği durumunu etkilemez. Ama Cıngıllıoğlu satıştan devlet kasasına giren 350 milyon doları veya gerçek değerin tespit edilip yeni satış rakamının kendisine ödenmesini isteyebilir. Cıngıllıoğlu tazminat talep edilebilir mi? Bu mümkün; ancak BDDK bankanın satışında gecikilmesi halinde "kamu zararı oluşacağı" savını öne sürer. BDDK'nın mali bünye raporları kamu zararı savını kanıtlamak için kullanılacak. Cıngıllıoğlu'na yapılacak her ödeme BDDK'ya rücu eder mi? Devlet tazminat paralarını ödedikten sonra el koyma kararını alan BDDK üyeleri ve diğer yetkililerden bu parayı geri isteyebilir. Bunun için ayrı soruşturma yapılır. Dava açılır; mahkeme kararına göre ilgili kişiler tazminat ödeyebilirler.
ekonomi
1
Soğuk algınlığını antibiyotik iyileştirmiyor Uzmanlar, antibiyotik kullanımının soğuk algınlığının düzelmesine etkisi olmadığını belirterek, vatandaşların ancak 7 ila 10 günden uzun süren ve ateşle seyreden bir tablo olduğunda hekime müracaat ederek, bu durumda antibiyotik almalarını öneriyorlar. Gazi Üniversitesi (G.Ü) Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Arman, mevsim nedeniyle şu günlerde birçok kişide soğuk algınlığı şikayeti bulunduğunu, bu şikayetlerin, ancak yüzde 10 ila yüzde 15'inin ''bakteriler'' nedeniyle oluştuğunu söyledi. Bakteriler nedeniyle oluşan, sinüzit, faranjit, orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu infeksiyonlarında antibiyotiğin kullanılabileceğini ifade eden Prof. Dr. Arman, ''viral infeksiyonlar'' olarak bilinen soğuk algınlığı, nezle gibi rahatsızlıkların ise antibiyotik ile tedavi edilemeyeceğini vurguladı. ''Antibiyotik kullanımının soğuk algınlığına etkisi yok" Antibiyotik kullanımının, soğuk algınlığının düzelmesine etkisi bulunmadığını yineleyen Prof. Dr. Arman, ''Kendi seyri içinde düzelecek infeksiyonlarda hasta antibiyotik aldığı zaman bu nedenle iyileştiğini sanıyor'' diye konuştu. Hastanın, bu deneyimi yaşadıktan sonra diğer hastalıklarında da antibiyotik kullanması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Arman, hastaların bu nedenle hekimlere antibiyotik yazması konusunda baskı oluşturduğunu anlattı. Antibiyotik kullanımında, çok net aralıkların geçerli olduğunu belirten Prof. Dr. Arman, antibiyotiklerin alımındaki sürelere ne kadar uyulursa antibiyotiklerin o kadar etkili olacağını vurguladı. Antibiyotik kullanımında kayma, dozların atlanması veya hastanın belirtileri geçtikten sonra ilacı bırakması halinde tedavinin başarısız olacağını söyleyen Prof. Dr. Arman, üst solunum yolu infeksiyonlarında yanlış antibiyotik kullanımının, vücudun mikroplara karşı direnç kazanmasına neden olduğunu belirtti. Zamanla, infeksiyon hastalıklarının antibiyotik ile tedavi edilemez hale geleceğine işaret eden Prof. Dr. Arman, ''Bitkilerle tedaviye geri mi döneceğiz kaygısını taşıyoruz'' dedi. Doktor tavsiyesi olmadan kesinlikle antibiyotik kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Arman, eczanelerden serbest ilaç alımının engellenmesi gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Arman, ''Arkadaş veya eczacı önerisiyle antibiyotik kullanmayın'' uyarısında bulunarak, bu konuda halkın bilinçlendirilmesi gerektiğine işaret etti. ''Antibiyotikler ilk sırada'' Türkiye'de kullanılan ilaçlar arasında ilk sırayı antibiyotiklerin aldığını belirten Prof. Dr. Arman, Türkiye'de yazılan her 10 reçeteden 7'sinde antibiyotik bulunduğunu bildirdi. Prof. Dr. Arman, vatandaşların, 7 ila 10 günden uzun süren soğuk algınlığı gibi durumlarda mutlaka doktora başvurması gerektiğini belirterek, şu uyarılarda bulundu: ''Vatandaşların soğuk algınlığı gibi durumların antibiyotikle iyileşmeyeceğini bilmeleri gerekir. Ancak 7 ila 10 günden uzun süren şikayetleri olduğu takdirde ve ateşle seyreden bir tablo olduğunda hekime müracaat ederek, bu durumda antibiyotik alabilirler. Hekime antibiyotik yazılması konusunda baskı oluşturulmaması gerekir.''
saglik
2
Kalp sağlığı için mutfak önerileri Uzmanlar, kalp sağlığı için sıvı ve doymamış yağlar açısından zengin margarinlerden uzak durulmasını, kızartmaların teflon tavada ve az miktarda yağ kullanılarak yapılmasını öneriliyor... Çağımızın en önemli sağlık problemlerinden biri olan kalp hastalıklarından korunmanın bir yolu da mutfaktan geçiyor. Yediğimiz besinlerin pişirilme şekli ve kullanılan yağın yapısı, kalp sağlığını bire bir etkiliyor. Selçuk Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Yeniterzi, konuyla ilgili olarak şu noktalara dikkat çekti : ''Kalp sağlığı için mutfakta bazı önemli noktalara dikkat edilmelidir. Yemek yaparken, fırın, ızgara, buğulama ve haşlama gibi yağsız pişirme yöntemleri kullanılmalı, kırmızı et yerine balık ve tavuk eti tercih edilmelidir. Etlerdeki görünür yağlar mutlaka temizlenmeli, fazla miktarda yağ içeren ve bu nedenle sağlığı tehdit eden tavuk ve balık derisinden uzak durulmalıdır.'' Prof. Dr. Yeniterzi, sıvı ve doymamış yağlar açısından zengin margarinlerin tercih edilmesinin, sağlıklı beslenme açısından daha iyi olacağını ifade ederek, kızartmaların, teflon tavada ve az miktarda sıvı yağ kullanılarak yapılmasını önerdi. Yemek yaparken kullanılan yağ miktarının dengede tutulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yeniterzi, ''Fritözde kızartma yapılırken, yağ en fazla beş kez kullanılmalıdır. Az yağ kullanma nedeniyle yemeğin lezzetinin azalmasını önlemek için, yemeğin pişmesinden sonra tencerenin üstünde biriken yağlar bir kaşıkla alınabilir. Bu yöntem, toplam yağ alımını düşürmenin en etkili yoludur'' diye konuştu. Prof. Dr. Mehmet Yeniterzi, kalp hastalarının, yaşam kalitelerini artırmak için düşük yağlı diyete ve düzenli egzersize ağırlık vermeleri gerektiğini belirterek, bu kişilerin sigaradan da uzak durmalarını istedi.
saglik
2
Burun tıkanıklığı deyip geçmeyin! Geniz eti, burun eğriliği ve sinüzitin neden olduğu burun tıkanıklığı, çocukların zeka gelişimini olumsuz yönde etkilediği gibi yetişkinlerde cinsel fonksiyon bozukluklarına da yol açabiliyor Çok sayıda kişi tarafından önemsenmeyen burun tıkanıklığı, tahmin bile edilemeyecek birçok hastalığa neden olabilir. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kulak-Burun-Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziya Cenik, yeni doğan çocukların yüzde 7'sinde doğum esnasında burun zedelenmesi meydana geldiğini belirterek, herkesin hayatı boyunca trafik kazası, kavga, düşme ve dikkatsizliğin neden olduğu küçük kazalarla burnunu en az bir kez mutlaka çarptığını kaydetti. Cenik, bu çarpmalar ve zedelenmeler sonucunda burunda ''Burun Bölmesi Eğriliği'' oluştuğunu ifade ederek, ''Burun eğriliği, geniz eti, sinüzit, buruna küçük şeylerin sokulması gibi etkenler de burun tıkanıklığına yol açar'' dedi. Özellikle bademciğe benzeyen ve damağın gerisinde, burnun arkasında yer alan geniz eti büyümesinin çocuklarda en sık rastlanan burun tıkanıklığı nedeni olduğunu vurgulayan Cenik, şunları söyledi: ''Bu çocuklar sürekli ağızlarından nefes almaya çalışırlar. Solunumun yeterli düzeyde olmaması nedeniyle, beyne yeteri kadar oksijen gitmemesi çocuğun zeka gelişimini olumsuz yönde etkiler. Uykusunu alamayan çocuklar, sürekli uyuklayarak gezerler. Ayrıca, bu nedenle küçük yaşta başlayan şiddetli baş ağrıları, ilerleyen yaşlarda artarak devam eder.'' YETİŞKİNLERİ DE OLUMSUZ ETKİLİYOR Prof. Dr. Cenik, burun tıkanıklığının yetişkinlerde de ciddi rahatsızlıklara yol açtığını belirterek, büyüklerin de çocuklar gibi sürekli uykusuzluk ve baş ağrısı sorunu yaşadığını kaydetti. Bunların yanı sıra tıkanıklığın solunumu olumsuz etkilemesi nedeniyle cinsel fonksiyon bozukluklarına bile yol açtığını ifade eden Cenik, ''Genelde, üzerinde fazla durulmayan burun tıkanıklıkları, işitme bozukluklarına, sık aralıklarla ortaya çıkan orta kulak iltihaplanmalarına, uykusuzluk nedeniyle trafik kazalarına ve sürekli ses kısıklığına da neden olmaktadır'' dedi. Ziya Cenik, birçok kişinin burun tıkanıklığını farklı nedenlere bağladığını vurgulayarak, ''Tıkanıklık nedeniyle başı ağrıyanlar üşüttüğünü ya da yorulduğunu düşünerek ağrı kesici ilaç alıyor. Ancak, burun tıkanıklığı deyip geçilmemelidir. Uyku sırasında nefes alıp vermeyi güçleştirdiği için ölüme bile yol açabilecek bu sorun için mutlaka kulak-burun-boğaz uzmanlarına gidilmelidir'' diye konuştu.
saglik
2
Çaya şeker yerine tarçın Amerikalı bilim adamları, yemeklere eklenen az miktarda tarçının, kandaki şeker düzeyini belirgin şekilde düşürdüğünü ortaya çıkardılar Diabetes Care dergisinde yayımlanan habere göre, çaya atılan bir tarçın kabuğu bile, şeker hastalarının ensülin değerlerini iyileştirebilir. ABD'nin Beltsville kentindeki Tarım ve Beslenme Araştırma Merkezi'nde görevli bilim adamı Richard Anderson ve ekibi, tarçının içinde bulunan MHCP (metil hidroksi kalkon polimer) maddesinin kandaki şeker düzeyine olan etkisini, besinleri incelerken tesadüfen fark etti. MHCP, laboratuvarda yapılan deneylerde ensülin gibi etki ederek, hücrelerin glikoz tüketimini artırdı. Anderson, laboratuvarda yapılan deneylerden sonra, tarçının etkisini, Pakistan'da yaşayan 2. tip şeker hastası 60 kişinin üzerinde test ettiklerini kaydetti. 40 gün boyunca her gün birkaç gram tarçın verilen şeker hastalarının kanındaki şeker düzeyinin, kontrol grubuna göre yüzde 20 oranında daha düşük olduğu tespit edildi. Tarçın verilen hastaların bazılarda, şeker hastalığının belirtilerinin tamamen yok olduğu kaydedildi. Bilim adamları, belirtilerin tarçın tedavisi kesildikten sonra yeniden ortaya çıktığını söylediler. Anderson, MHCP maddesinin sadece kandaki şeker düzeyini değil, kandaki yağ ve kolesterol miktarını da düşürdüğünü ifade etti. Bilim adamları, şeker hastalarına günde 6 gram kadar çekilmiş tarçını yemeklere karıştırmayı önerdi. 2. tip şeker hastalığında, vücut ensülin hormonunu yeterli miktarda üretiyor, fakat bu hormona tepki vermiyor ve kandaki fazla şeker miktarını almayarak kanda bırakıyor.
saglik
2
Hastalıktan değil, hareketsizlikten kork! Düzenli fiziksel aktivite yapmak, kalp ve beynin fonksiyonlarını en iyi şekilde yerine getirmesi yanında bazı hastalıkların önlenmesi ve tedavi edilmesinde son derece yararlı Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şan, kalp ve beyin fonksiyonları açısından büyük önem taşıyan düzenli fiziksel aktivite yapılmasının, özellikle kalp hastalıkları, inme, diyabet, obezite ve osteoporoz gibi rahatsızlıkları önleme ve tedavi yönünden de olumlu sonuçlarının bulunduğunu kaydetti. Düzenli spor yapanların sigara bağımlılığından kurtulma konusunda da hareketsiz kişilere oranla daha avantajlı olduklarını ifade eden Prof. Dr. Şan, şöyle devam etti: ''Aktif yaşayanlarda vücudun oksijen kullanım yeteneği artar ve daha iyi yaşam için gereken enerji verimli şekilde sağlanır. Düzenli fiziksel aktivite heyecan ve iyimserliği artırır, gerilimi azaltıp rahatlama sağlar. Bu durum özellikle stresli ortamda çalışanlar için son derece önemlidir.'' Şan, yürüyüş ve yüzme gibi sporlarla vücudun dayanıklılığının artırılabileceğini ve bunun herkes tarafından rahatlıkla yapılabileceğini belirterek, şunları söyledi: ''Haftada 3-4 kez, 30-60 dakika egzersiz yapılması sağlık açısından oldukça önemlidir. Ancak, bunun 10'ar ve 15'er dakikalık bölümlerle yapılması daha doğru olacaktır. Orta yoğunluktaki egzersizin bile günlük olarak yapılmasının, sağlık üzerine faydaları olduğu tıbbi çalışmalarla kanıtlanmıştır.'' PROGRAMINIZ EĞLENCELİ OLMALI Prof. Dr. Şan, aktivitelerin eğlenceli olmasına ve vücudu gereğinden fazla yormamasına özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, programlama yapılırken sağlık durumu ve fiziksel kapasite ve ilgi alanı gibi unsurların göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti. Düzenli egzersizin aktivitenin süre ve yoğunluğun artmasına yardımcı olduğunu söyleyen Şan, şöyle devam etti: ''Aktif bir yaşam tarzı yaşam şekli olarak benimsenmelidir. Vücudu belli bir süre egzersize alıştırıp ardından keserseniz, faydalı etkileri hızla ortadan kaybolacaktır. Bu nedenle kendinize her zaman için ihtiyaçlarınıza uyan, eğlenceli ve yıl boyu yapabileceğiniz bir egzersiz modeli seçin.''
saglik
2
Spor yaparken bel fıtığı olmayın! Uzmanlar, adale ve bağlar ısınmadan yapılan sporun, bel fıtığına neden olabileceği konusunda uyarıyorlar... Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Baktır, omurgaların arasında bulunan ve omurilikteki esnemeyi sağlayan yumurta akı kıvamındaki sıvının bulunduğu kesenin, ani zorlamalar nedeniyle yıprandığında, omuriliğe baskı yaparak bel fıtığına neden olduğunu kaydetti. Özellikle halter gibi ağır antrenman gerektiren spor dallarındaki sporcularda bel fıtığına sıkça rastlandığına işaret eden Baktır, şunları anlattı: ''Spor yapmak elbette insanın sağlıklı kalmasını sağlar. Ancak bunu yaparken bilinçli hareket edilmediği taktirde sakatlıklar meydana gelebilir. Özellikle yaz aylarında sağlıklı kalmak için spor yapan birçok kişiyle karşılaşıyoruz ama spora başlamadan önce vücut çeşitli hareketlerle mutlaka ısıtılmalıdır. Özellikle bel fıtığını önlemek için adale ve bağların 30 dakika boyunca ısıtılması gerekir. Tam olarak ısınma gerçekleşmediği zaman bel fıtığının yanı sıra adale ve bağlarda yırtıklar olabilir. Sporcularda da bu tür rahatsızlıklar sezon başlarında çok görülür. Çünkü sporcular, liglerin tatile girmesinin ardından uzun süre antrenman yapmıyorlar, sezon başlarında uygulanan ağır antrenman programları da sakatlıklara neden oluyor.'' BEL FITIĞINA AMELİYATSIZ ÇÖZÜM Prof. Dr. Baktır, bel fıtığı olan hastaların yüzde 90'ını tedaviyle iyileştirebildiklerini, 3-6 ay arasında süren yoğun tıbbi tedaviye cevap vermeyen hastaları ameliyat etmek zorunda kaldıklarını bildirdi. Baktır, şunları söyledi: ''Bel fıtığı beyin cerrahi, ortopedi ve fizik tedavinin ortak çalışması gereken bir hastalık. Bel fıtığı ameliyatları Türkiye'de beyin cerrahi uzmanlarınca yapılıyor ancak Avrupa'da ortopedistler de bu ameliyatları yapıyorlar. Bel fıtığı olan hasta, eğer tedaviye cevap vermiyorsa o zaman ameliyat gerekir. Çünkü felç olma riski vardır. Bu hastaların oranı da yüzde 10'dur.''
saglik
2
Nargile, sigara kadar akciğerin düşmanı Son yıllarda gençler arasında hızla yayılan nargile, verdiği keyfin yanında sağlığımızı da tehdit ediyor Dedelerimizin keyfi nargile, son yıllarda gördüğü ilgiyle ikinci baharını yaşasa da sağlık açısından bakıldığında durum pek iç açıcı görünmüyor. Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Doç. Dr. Oğuz Kılınç, nargile kullanan 397 kişinin, akciğer fonksiyonları yönünden araştırıldığını ve nargile içenlerin akciğer fonksiyonlarının tütün kullanmayanlara göre yüzde 30 azaldığını saptadıklarını söyledi. Kılınç, nargileyle sigarayı birlikte kullananların akciğer fonksiyonlarının ise yüzde 40 daha azaldığını belirtti.
saglik
2
Stres yaşlanmayı hızlandırıyor Uzun süreli stres, vücudun savunma sisteminin bozulmasına ve bazı hastalıkların çok daha erken yaşta ortaya çıkmasına neden oluyor Hayatımızın her anında stresle karşı karşıyayız. Gerilim, korku, baskı ve endişe gibi durumlarla karşımıza gelebilen stres, devamı halinde vücut dengelerini bozup, bizleri kısır bir döngünün ortasına sürükleyebiliyor. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Asuman Tokullugil, stres etkenlerinin vücutta ani tepkiler oluşturduğunu kaydederek, bireyin stres etkeniyle karşılaştığında, vücudunun kan basıncını yükseltmek ve gücü artırmak için ilk olarak ''adranelin'' hormonu salgılandığını, stresin devamı halinde vücudun, 'kortizol' adlı hormonu salgıladığını söyledi. ''Bu hormonu her ne kadar vücudun kendisi salgılasa da kortizolün fazla salgılanması ve uzun süre devam etmesi vücuda zarar verir'' diyen Prof. Dr. Tokullugil, yapılan araştırmalarda artan yaşla birlikte, vücuttaki kortizol düzeyinin de arttığının belirlendiğini, bunun erişkinlerde görülen şeker hastalığına, yüksek tansiyona, kadınlarda adet kesilmesine, erkeklerde cinsel gücün kaybolmasına (impotans), bağışıklık sistemini baskıladığı için enfeksiyonlara ve kansere neden olabildiğini kaydetti. Prof. Dr. Tokullugil, kortizol yüksekliğinin beyindeki hücreleri öldürmeye kadar varan etkileri olduğuna dikkat çekerek, ''Bazı hastalıklar zararlı etkenlerin vücutta birikmesi sonucu yaşlanmayla birlikte ortaya çıkar. Stres ise vücutta kortizol düzeyini yükselterek vücudun savunma sistemini bozduğu için yaşla birlikte ortaya çıkan bu durumların çok daha erken yaşta ortaya çıkmasına neden oluyor'' dedi. İnsanlarda yaşlanma ile birlikte, klinik olarak yeteneklerde kayıp, öğrenmede yavaşlama, hafıza bozuklukları, kortizol düzeyinde yükselme gibi belirtiler görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Tokullugil, şunları söyledi: ''Kortizol düzeyinin yaşla birlikte artması doğaldır. Ancak stres, insan vücudundaki kortizol düzeyini artırdığı için yaşlanmayı da artırır. İnsanlar yaşlandıkları için üzülüp ve bunun için stres yapıyorlar, ancak bunun yaşlanma sürecini daha da hızlandırdığının farkında değiller. Stresi önlemek için hiçbir zaman (bir zamanlar nasıldım, şimdi ne hale geldim) diyerek stres yapılmamalı. Stresten kaçmak için kendilerini mutlu hissettirecek hobiler bulabilirler. Polyannacılık oyunu oynayarak herşeye iyi tarafından bakmayı denemeliler.''
saglik
2
Hem sağlıklı hem ucuz beslenin Dengeli ve sağlıklı beslenmek için, yüksek fiyatlı besinler yerine aynı besin değerine sahip daha düşük fiyatlı besinleri tercih edebiliriz. Üstelik evde hazırlanan yiyecekler, hazır yiyeceklerden daha sağlıklı oluyor... Erciyes Üniversitesi Atatürk Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurten Budak, yetersiz beslenmenin birçok ciddi rahatsızlığın habercisi olduğunu ve insan sağlığını tehdit ettiğini belirterek, bu sorunlarla karşılaşmamak için tüketilen gıdaların besin değerine dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti. Ekonomik olumsuzluklar nedeniyle alım gücü azalan insanların besin değeri yüksek olan yiyecekleri yeterli seviyede tüketemediklerine dikkati çeken Budak, şunları söyledi: ''Yetersiz ve dengesiz beslenme, özellikle çocukluk döneminde bağışıklık sisteminde dengesizlik, gelişme ve büyüme yetersizliği, vücut direncinin azalması ve kilo kaybı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bu sorunlarla karşılaşmamak için tüketilen gıdaların besin değeri göz önünde bulundurulmalı, pahalı besinler yerine aynı besin değerine sahip daha düşük fiyatlı ama sağlıklı besinler tüketilmelidir.'' 100 GRAM ET YERİNE 3 YUMURTA Halk arasında pahalı yiyeceklerin daha yüksek besin değerine sahip olduğu yönünde yanlış bir inanışın hakim olduğunu ifade eden Budak, sağlıklı beslenme önerilerini şöyle özetledi: ''Muz, pahalı olduğu için besin değeri yüksek bir yiyecek olarak bilinir. Halbuki muzun diğer meyvelerden farkı yoktur, hatta çoğu meyveden daha düşük besin değerine sahiptir. Bu nedenle muz yerine hem daha ucuz hem daha yüksek besin değerine sahip olan elma, üzüm, kayısı, portakal ve şeftali gibi meyveler tercih edilebilir.'' EV YEMEKLERİ DAHA SAĞLIKLI Evlerde hazırlanan yiyeceklerin, hazır satılan yiyeceklere oranla daha sağlıklı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Budak, şöyle devam etti: ''Pahalı gıdaların başında gelen etin sağladığı besin değerini de diğer gıdalardan sağlamak mümkündür. 100 gram etin yerini 3 yumurta, aynı şekilde 1 tabak nohut veya kuru fasulyede 60-70 gram etin yerini alabilir. Pirinç, makarna ve şehriye yerine hem daha ucuz, hem de besin değeri yönünden oldukça zengin olan bulgurdan yapılan yemekler yenebilir. Kola yerine ayran veya taze meyve suyu, hazır reçel yerine pekmez, baklava gibi hamur tatlıları yerine süt tatlıları veya sütlü dondurma, hazır çorba yerine ev yapımı tarhana çorbasının tercih edilmesi daha az harcama ile sağlıklı beslenme imkanı sağlar. Ev yapımı gıda ürünleri, hazır ürünlere göre hem daha ucuz, hem de daha sağlıklıdır''
saglik
2
Acı çikolata tansiyonu düşürüyor İtalyan, İngiliz ve Alman bilim adamları, sütsüz çikolatanın tansiyonu düşürücü etkisi bulunduğunu, kalp hastalıklarına karşı da koruduğunu tespit etti İtalyan ve İngiliz bilim adamlarının, sonuçları Nature dergisinde yayımlanan araştırmasında, sütsüz çikolatanın kalp hastalıklarına karşı koruma sağlayan kandaki antioksidan seviyesini artırdığı belirlendi. Sütlü çikolataya nazaran 100 gram siyah çikolata tüketiminden sonra kandaki antioksidan seviyesi yüzde 20 oranında arttı. Bilim adamları, "Bu sonucun, sütün çikolatadaki antioksidanların emilimini engelleyebildiğini gösterdiğini" kaydetti. Polifenol sayesinde Almanya'daki Köln Üniversitesi'nde yapılan küçük çaplı bir araştırmanın sonucunda da sütsüz çikolatanın tansiyonu düşürücü etki yaptığı saptandı. Hafif hipertansiyon şikâyetleri bulunan 13 kişiden 7'sine 2 hafta boyunca her gün 28 gram sütsüz, 6'sına da sütlü çikolata yedirildi. Bilim adamları, "Sütsüz çikolata yedirilen deneklerin tansiyonundaki düşüş muhtemelen bu çikolatanın içindeki 'polifenol' maddesi sayesinde gerçekleşti" dediler. Sütlü çikolata sevenlere teselli Siyah çikolatanın kalp ve tansiyon üzerindeki etkisini tespit eden bilim adamları, sütlü çikolata sevenleri de, "Sütsüz çikolatadaki aynı miktarda antioksidan emilimini sağlamak için sütlü çikolatadan iki kat daha fazla yemek gerekiyor" diye teselli ediyor. Ancak bu da daha fazla kalori, dolayısıyla 'kilo' demek.
saglik
2
Depresyon mevsimi: KIŞ Sonbahar ve kış aylarında doğada meydana gelen değişimler, ölümü hatırlatarak depresyona neden olabiliyor. Peki bu dönem nasıl atlatılmalı? Mevsimlerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri uzun yıllardır bilinen bir gerçek. Psikiyatri Uzmanı Dr. Suat Sabri Aslan, özellikle mevsim geçişlerinin insanların ruhsal yapısında etkili olduğunu ve içinde bulunduğumuz sonbahar-kış aylarında bu etkinin belirgin olarak görülebileceğine dikkat çekti. Aslan şunları söyledi: ''Mevsim değişikliği nedeniyle doğada meydana gelen olaylar, insanların psikolojilerinde büyük ölçüde etkili olur. Özellikle sonbahar ve kış aylarında bu etki daha belirgindir. Ağaçların yapraklarının sararması ve dökülmesi, yağan yağmur veya kar sanki doğanın ölümünü çağrıştırır. Bu çağrışım insanın ruhsal yapısında da aynı etkiyi gösterir. İnsanlar, doğadaki bu değişimlerle birlikte ölümü hatırlarlar. Ölüme kendisini daha yakın hisseden insan depresyona girmeye daha yatkındır.'' YAŞLILAR DAHA HASSAS Mevsimsel etkilerle birlikte doğada meydana gelen değişikliklerin en çok yaşlı insanları etkilediğini kaydeden Aslan, bu mevsimlerde yaşlı insanların daha hassas ve kırılgan olduklarına dikkati çekti. Yaşlı insanların duygusal ağırlıklı insanlar olduklarını, bu nedenle onların depresyonlarının daha ağır seyredebileceğini vurgulayan Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sonbahar ve kış aylarında değişen bioritm özellikleri, günlerin kısalmasıyla günlük aktivitelerin azalması ve pasif yaşam şartlarının artması yaşlı insanlarda daha belirgin ruhsal çöküntülere yol açar. Yaşlılar, bu mevsimlerde daha çok işe yaramadıklarını, dışlandıklarını ve çevresinin ölümünü beklediğini düşünürler. Bu düşünceler depresif duyguları artırır. Ruhsal çöküntü ile birlikte ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bu depresyonun etkilerinin en aza indirilebilmesi için, öncelikle yaşlı insanlara bir işe yaradıkları duygusunun aşılanması gerekir. Onlara evde yapabilecekleri ufak tefek işler verilmeli ve yapılan işlerde onun da ekipten biri olduğu duygusu yaratılmalıdır. Kendilerini daha güçlü hissetmeleri için gençlik yıllarını anlattırmak da bu anlamda faydalı olabilir.'' Aslan, eğitim ve sosyal destek hizmetleri ile aşılabilecek olan mevsimsel değişikliklere bağlı depresyonun tedavi edilmediği zaman yaşam kalitesini bozabileceği gibi, bazı fiziki rahatsızlıkların da artmasına neden olabileceğini, bu nedenle ağır vakalarda doktor tedavisine başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.
saglik
2
Nefes darlığı hastalık habercisi... Sık karşılaşılan nefes darlığı, tıbbi bir değerlendirmeyi gerektirirken; aynı zamanda akciğer kanseri, astım ve kalp yetmezliği gibi hastalıkların habercisi olabiliyor Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cihangir Uyan, nefes darlığının yoğun egzersiz, ağır aktiviteler, yükseklik, sıcak-soğuk hava gibi nedenlerle ortaya çıkabileceğini anlatarak, ''Çevresel şartların dışında nefes darlığı, çoğunlukla tıbbi bir bozukluğa işaret eder. Hava açlığı, nefes alma zorluğu olarak bilinen nefes darlığı, birçok tıbbi bozukluğun varlığını haber veriyor olabilir'' dedi. VÜCUDUN ALARMI, NEFES DARLIĞI Nefes darlığının vücutta değişik organ sistemlerinde meydana gelen birçok bozukluk tarafından oluştuğunu belirten Prof. Dr. Uyan, ''İnsanların sık karşılaştığı fakat önemsemediği bu durum, genellikle vücudun alarmıdır. Nefes darlığının altında yatan sebepler ise; bronşit, tüberküloz, astım, kronik tıkayıcı akciğer hastalığı (KOAH), akciğer kanseri ve diğer tümörler, akciğer dolaşımında pıhtı (pulmoner emboli), akciğer zarı hastalıkları, diyafram ve göğüs duvarı hastalıkları olabilir. Önemsenmeyen nefes darlığının altında, hayati tehlike arz edebilecek hastalıklar yattığı ihtimalinin gözardı edilmemesi gerekir'' diye konuştu. Nefes darlığının kalp yetmezliği gibi hastalıkların da belirtisi olabildiğini ve bunun nefes darlığı ile birlikte geceleri uykusuzluk, öksürük, ayak bileklerinde şişlik, halsizlik gibi belirtilerle ortaya çıktığını vurgulayan cihangir Uyan, ''Kalp yetmezliğinin sebebi genellikle kalp adalesinin hasarlı olmasıdır. Hastaların çoğunda bu durum, kalp krizi sonucu oluşur. Nefes darlığı ile bu şikayetleri yaşayan kişiye egzersiz testi (kardiyopulmoner testi), akciğer fonksiyon değerlendirmesi (spirometri) yapılmalı, yürüme bandı ve bisiklet üzerinde, akciğerlerin gaz alışverişi ölçülmelidir'' dedi. NEFES DARLIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR? Nefes darlığının tedavi şeklinin altta yatan sebebe yönelik olduğunun altını çizen AİBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cihangir Uyan, ''Kalp yetmezliği tanısı konulmuşsa, ilaçlı tedaviye başlanması gerekir. Astım ve kronik akciğer hastalığı tanısı var ise, hava yollarının iltihabı veya spazmını azaltan ilaçların yanı sıra oksijenle tedavi gerekebilir. Herhangi bir enfeksiyon söz konusuysa, antibiyotikler alınmalıdır'' şeklinde konuştu. KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALIDIR? Uyan, nefes darlığından korunmak için ilk şartın sigarayı bırakmak olduğunu ve bunun akciğer kanseri riskini azalttığına dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: ''Allerjenler, toz ve toksit maddelerle temastan kaçının. Günlük aktivitelerinizde olması gerekenden çok nefes darlığı yaşıyorsanız, gün içinde molalar vererek kendinizi dinlendirin. Havalandırılmış ve açık ortamlarda vakit geçirmeye çalışın. Fazla kilolarınızı vermeye ve ağır yemekler yememeye özen gösterin. Eğer nefes darlığınız aniden başlıyor, uzun sürüyor ve rahatsızlık verecek kadar şiddetli oluyorsa, vakit geçirmeden doktorunuza başvurun. Unutmayın ki (birazdan geçer) dediğiniz nefes darlığı, hayatınızda kalıcı olabilecek hasarlar bırakabilir.''
saglik
2
Grip aşısı olmanın tam zamanı! Kışın gripten uzak yaşamak isteyenlerin dikkatine!!! Grip aşısı olmak için en uygun zamanın sonbahar ayları olduğu belirtiliyor Bir virüsün, solunum yoluyla insan vücuduna girmesi sonucu oluşan gripten, aşı olarak kurtulmak mümkün. Uzmanlar, gribin salgınlar yoluyla yayıldığına, salgınların ise söz konusu virüsün aktif hele geçtiği sonbahar, kış ve ilkbahar aylarında görüldüğüne dikkat çekiyor. Konya-Karaman Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Nazmi Zengin, gribin nezleden daha ağır seyreden bir hastalık olduğunu vurgulayarak, ''Grip, genellikle hastayı yatağa düşürecek şiddette seyreder. Grip şikayetleri ise 40 dereceye varan yüksek ateş, genel vücut kırgınlığı, şiddetli bel, eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı ve aşırı halsizliktir'' dedi. Vücudu çaresiz bıraktığı için halk arasında "paçavra hastalığı" olarak da bilinen gribin, hapşırma, öksürme ve cilt teması ile bulaşabileceğini anlatan Zengin, ''Kapalı ortamlarda yakın çalışan iş arkadaşları, yaşlılar, astım, şeker ve kronik solunum hastaları, öğretmenler, öğrenciler, askerler, hac ve umreye gidenler, grip için yüksek risk grubunu oluşturmaktadır'' diye konuştu. TEK YOL GRİP AŞISI Prof. Dr. Zengin, ölümlere bile neden olabilen gripten korunmanın en etkili yolunun aşı olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Kendiliğinden iyileşebilen grip, vücut direnci zayıf ya da kronik kalp, akciğer gibi hastalıkları olan kişilerde çok büyük olumsuzluklara neden olabilir. Gribin yol açtığı hastalıkların başında zatürree ve beyin iltihabı gibi çok tehlikeli hastalıklar gelmektedir. Bu nedenle gripten korunmanın tek yolu aşı olmaktır. Grip aşısı olmak için de en uygun zaman sonbahar aylarıdır. Yumurta alerjisi olanlar dışında, kışın yatağa düşmek istemeyen herkes, grip aşısı olabilir.'' Grip aşısının her yıl sonbahar aylarında tek doz şeklinde yapılması gerektiğini vurgulayan Zengin, sağlıklı kişilerde grip aşısının koruyuculuk oranının ise yüzde 80 gibi yüksek değerlerde olduğunu, yaşlılarda ise bu oranın yüzde 50-60'lara inmekle birlikte, hastalığın hafif şekilde atlatılmasını sağladığını sözlerine ekledi.
saglik
2
Göğüs açılmadan by-pass ameliyatı İngiltere'de by-pass ameliyatında kullanılan yeni teknik, hastanın tüm göğsünün açılması ihtiyacını ortadan kaldırdı İngiliz basınında yer alan haberlere göre, yeni teknik sayesinde, tıkanan kalp damarlarının küçük robotlar kullanılarak açılması mümkün kılındı. Böylece hastanın tüm göğsünün açılması ihtiyacı ortadan kalkarken, göğüste küçük bir deliğin açılarak bütün işlemin tamamlanabildiği belirtildi. Bu teknikle ameliyatın daha güvenli olduğu ve hastaların daha çabuk iyileştiği kaydedildi. Kalbin yüksek kalitede üç boyutlu görüntüsünü izleyebilen doktorlar, içeri soktukları aletleri dışarıdan yönlendirerek ameliyatı gerçekleştiriyor. Yeni tekniğin Londra'da 4 hasta üzerinde denendiğini ve hastaların çok daha hızlı biçimde iyileştiklerini belirten gazeteler, bu teknik sayesinde hastaların çok daha az acı çektiğini, hastanede çok daha kısa süre kaldığını ve enfeksiyon riskinin de büyük ölçüde azaldığını yazdılar. Yapılan 4 başarılı ameliyatın mimarı Doktor Robarto Casula, ''Bu ameliyat türü gerçekten eşsiz ve bu tekniğin hastaya getirdiği rahatlıklar saymakla bitmiyor. Çok küçük bir ameliyat yarası ve çok daha az acıyla işi bitirebiliyor. Enfeksiyon riski azalıyor, kan nakli ihtiyacı azalıyor ve hasta çok daha çabuk ayağa kaldırılıyor'' dedi.
saglik
2
'Erkekler ağlasaydı şiddet kalmazdı...' Ağlamanın depresyona iyi geldiğini söyleyen uzmanlar, 'Eğer erkekler ağlayabilseydi, kadınlara uyguladıkları olumsuzluklardan arınabilirdi' diyor Nevşehir Rehberlik Araştırma Merkezi Müdürü Yusuf Çağlayan, ağlamanın duyguların ortaya konulmasında etkin bir iletişim rolü üstlendiğini belirterek, "Erkekler ağlayabilseydi, başta şiddet olmak üzere kadınlara uyguladıkları birtakım olumsuzluklardan arınabilirdi" dedi. Ağlamak zayıflık deniyor Erkeklerin, kadınlara oranla daha az ağladıklarını ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu: "Ülkemizde erkekler, ağlamanın zayıflık olarak algılandığı bir kültür ortamında yetiştirildikleri için daha az ağlama eğiliminde. Ancak ağlayan insan psikolojik rahatsızlıkları daha kısa sürede aşabilir."
saglik
2
Trabzon'un kupa sefası: 3-1 Bordo-Mavili takım, ligdeki başarısını Türkiye Kupası'na da taşıdı. 2. Lig'in dişli ekibi Kayseri'yi Maxim'in biri penaltıdan iki golü ve Yattara'nın şık vuruşuyla geçerek, üçüncü tura adını yazdırdı Topuz teselli verdi LİGDE liderin takipçisi olan Trabzonspor, İkinci Lig A Kategorisi'nde mücadele eden Kayserispor'u rahat geçerek, Türkiye Kupası'nda tur atladı. 38'de Gökdeniz'i Barış Bayram'ın düşürmesiyle kazanılan penaltı vuruşunu Maxim ağlara gönderdi: 1-0. Aynı futbolcu, 45. dakikada yine sahne aldı, skoru 2-0'a taşıdı. 63'te Mehmet Topuz'un şutu direğin içine çarparak gol oldu, konuk ekip umutlandı. 88'de Yattara serbest vuruştan attığı golle skoru belirledi. Maçın karnesi HAKEMLER: Oktay Demiray, Mehmet Başpınar, İlker Coşkun TRABZONSPOR: Petkoviç (5) - Mustafa Yalçınkaya (4)(Recep Dk.53 (4), Erdinç (6), D'Haene (6), Sommers (6) - İbrahim Ege (7), Emre Toraman (5), Gökdeniz (6), Maxim (6) (Alişen Dk.83) - Yattara (6), Fatih (5), (Emre Aygün Dk.46 (4) KAYSERİSPOR: Candan (4) - Seyit (5) (Mehmet Zengin Dk.83), Emre (5), Mehmet Topuz (7) - Doğa (4), Levent (Barış Bayram Dk.13 (5) Beyhan (4), Cüneyt (5), Mutlu (4) (Barış Özkan Dk.53 (4) - Ömer (6), Serkan (6) GOLLER: Maxim (Dk.38 pen. ve 45), Mehmet Topuz (Dk.63), Yattara (Dk.88) SARI KARTLAR: Ömer, Doğa, Barış Bayram (Kayseri) Bülent'e protesto MAÇ öncesi Trabzonspor taraftarları, Galatasaray Kaptanı Bülent Korkmaz'a büyük tepki gösterdiler. Bordo - Mavili tribünlerde, pazar akşamı oynanan karşılaşmada Fatih'e sert hareketlerde bulunan tecrübeli futbolu aleyhine gösteri yapıldı. Maçı 4 bin kadar seyirci izlerken, ilk on birde yer alan Hüseyin ısınma hareketleri sırasında sakatlanınca, yerini Emre Toraman'a bıraktı. Kongre kulisleri TRABZONSPOR'DA 21 Aralık'taki kongre için geri sayıma geçilirken, başkan adaylarının liste yarışı da kızıştı. Adaylardan Atay Aktuğ'un hazırlıklarını tamamlamasına rağmen, Bahri Köse'nin yarıştan çekilme umudu taşıyarak, listesini daha sonra açıklamayı düşündüğü öğrenildi. İskender Önal'ın da Köse'yi yanına çekmeye çalıştığı, ancak Haluk Ulusoy'dan destek alan başkan adayının çekilmeye yanaşmadığı öne sürüldü.
spor
3
Kings'e nazar değdi! NBA'DE Pasifik Grubu ikincisi Sacramento Kings, deplasmanda Memphis Grizzlies'e 105-100'lük skorla teslim olarak dört maçlık yenilmezlik unvanını kaybetti. Kings'de, Stojakoviç 27 sayıyla oynamasına karşın yenilgiyi önleyemezken, Grizzlies'de ise 6 oyuncu çift haneli sayı üretmeyi başardı. Pau Gasol 22 sayı ve 6 ribauntla takımının en skorer ismi oldu. Öte yandan San Antonio Spurs'de, Antrenör Popovich'in sözleşmesi, 2007-2008 sezonu sonuna dek uzatıldı. Diğer sonuçlar Washington - Utah: 91 - 87 Miami - Atlanta: 97 - 79 New York - Golden State: 86 - 104 Minnesota - Houston: 92 - 75 Chicago - Orlando: 102 - 88 Phoenix - Seattle: 92 - 91 (U) Denver - New Orleans: 116 - 94 Portland - Milwaukee: 99 - 106
spor
3
Rize işi uzatmadı: 2-3 Karadeniz ekibi, Elazığ deplasmanında iki kez öne geçti, ev sahibi takım eşitliği sağladı. Ancak beklediği tur son dakikada Ahmet'in golüyle geldi Gol düellosu ÇAYKUR Rizespor, Elazığ'da gol düellosu şeklinde geçen maçı son dakika golüyle kazandı, üçüncü tura yükseldi. 7. dakikada Zafer ile öne geçen Karadeniz ekibine, 15'te Sedat'ın golüne engel olamadı ve skor 1-1 oldu. 60'da ortaya çıkan Şener yine Rize'yi galibiyete taşıdı. 77'de Sedat bir kez daha eşitliği sağladı. 90+1'de topla buluşan Ahmet, karşılaşmanın uzatmaya gitmesine fırsat vermeden turu takımına kazandırdı. Maçın karnesi HAKEMLER: Yunus Yıldırım, Baki Akın, Volkan Alabaş ELAZIĞSPOR: Orkun (7)- Bekir (6), Cem (6), Remzi (5)(Veysi Dk.56 (4), Kartal (6), Sedat (8), Mustafa Marangoz (6), Eser (6)(Eren Dk.46)(Czinege Dk.56 (4) Effa (6), Halit (6), Da Silva (7) ÇAYKUR RİZESPOR: Kerem (6)- Ali Eren (7), Fahri (6), Koray (6), Ahmet (7), Zafer (8)(Zeki Dk.88), Okan (6)(Chukwu Dk.83), Sedlak (7), Victoria (7), Şener (7)(Evren Dk.90), Gürol (7) GOLLER: Zafer (Dk.7), Sedat (Dk.15 ve 77), Şener (Dk.60), Ahmet (Dk.90+1), SARI KART: Bekir (Elazığ) Fahri, Zafer (Rize)
spor
3
Sadunhan çimi sever Afşın YAKUBOĞLU 1.AYAK: Mektepli için grup uygun. Va Bene ve Buracan rakipleridir. Bu üç safkandan sonra Nagihan değerlendirebilir. 2.AYAK: Cankaraca formunu buldu. Gökçebey rakibinin en ufak hatasını affetmez. Göktuğbey her geçen gün daha iyi duruma geliyor. Ballıcalıoğlu ve Gökalp sürpriz şansına sahip. 3.AYAK: Septo, Şahika mücadelesine son yarışını beğendiğim Güzihala da katılabilir. Sürpriz Carnedas ve Popüler. 4.AYAK: Sadunhan için grup müsait. Sevdiği çim pistte birinciliğin en güçlü adayıdır. Raif, Çetegen ve Yazgülü daha sonraki ihtimaller. 5.AYAK: Flamingo Dansçısı kıvamını buldu. Kamelya ve Lady Mirage bu grupta kesinlikle ihmale gelmez. Miss Rain ve Gülru yarıştaki iddialı diğer isimlerdir. Hicazkar ve Chip'i geniş oynayanlar yazabilir. 6.AYAK: Hazarfen ve Kocabey arasındaki mücadele bence birinciyi belirler. Sarbölek ve Bıçkınbey bu iki safkanın kötü koşması halinde devreye girebilir.
spor
3
Efes takipte: 69-59 Lacivert-Beyazlı takım, Avrupa Ligi'nde altıncı haftaya zirvede giren İspanyol Pamesa Valencia'yı farklı devirdi, averajla yine 2. sırada kaldı EFES Pilsen, C Grubu'nda Valencia'yı yenmesine rağmen liderlik koltuğunu devralamadı. Idea Slask'ı farklı yenen Benetton zirveye yerleşti. İlk periyotu Granger'ın skorer oyunuyla 20-17 önde bitiren Efes, 2. çeyrekte savunma da devreye sokarak farkı açtı. İlk yarısını 35-24 önde kapatan temsilcimiz, 2. devrede de rakibine farkı kapatma izni vermedi ve 7. sınavında 5. galibiyetini elde etti.
spor
3
Biz bu filmi gördük Terim, "Bazıları haddini aşan konuşmalar yapıyor diye görevi bırakacak değiliz" dedi. Tecrübeli hoca, herkesi terbiyeli ve saygılı eleştiri yapmaya da davet etti 'Görevi bırakmam' GALATASARAY Teknik Direktörü, Telekom maçını değerlendirirken, eleştirilere de yanıt verdi. Fatih Terim, yönetimle yaptığı konuşmalarda görevini bırakmaktan hiçbir zaman söz etmediğini belirtti, "Ben kolay pes eden bir adam değilim. Mutlaka Fatih Terim de eleştirilecek. Ancak herkesi terbiyeli ve saygılı eleştiri yapmaya davet ediyorum. Galatasaray vizyonsuz ve hedefsiz bir takım değildir. Türkiye Kupası ve UEFA da, ortaya koyacağı bir vizyondur" dedi. 'Dimdik ayaktayız' TERİM, sıkıntılı günler yaşadıklarını tekrarladı ve şöyle devam etti: "Her şey el bebek, gül bebek değil. Bu sıkıntıları aşmak için buradayız. Bazıları haddini aşan konuşmalar yapıyor diye görevi bırakacak değiliz. Bu filmi çok gördük. Senaryolar sadece bana değil, daha önce başkalarına da uygulandı. Dimdik ayaktayız, alnımız açık. Daha lig bitmedi, kupa bitmedi, UEFA bitmedi. Galatasaraylılar'ın ne istediğini çok iyi biliyorum". 'Çözüm içimizde' FATİH Terim, çözümün yine Galatasaray'ın içinde olduğunu belirtti. Ünlü çalıştırıcı, "Kaleci hariç pres yapan, çok koşan, ayağa top yapan bir takım yaratacağız. Kolları sıvamış şekilde devre arasını bekliyoruz. Normalde 2 Ocak'ta çalışmalara başlayacağız. Ancak 27 - 28 Aralık'ta Volkan, Ümit Karan, Berkant, Ömer, Suat ve Tamas gibi oyuncular idmana çıkacak. Önemli bir avantaj kaybettik, ama hiçbir şeyi sonuna kadar bırakmayacağız" diye konuştu. Galatasaray kaynıyor! EROL DEMİRKOL Duayenler devrede CİM-BOM'UN kötü durumu, duayenleri harekete geçirdi. Galatasaray'ın ileri gelenleri, cuma günü eski başkan Selahattin Beyazıt ile görüşerek, Özhan Canaydın'a olan desteğini çekmesini isteyeceği belirtildi. Ayrıca Başkan'a da sözünü çok dinlediği bir sınıf arkadaşı vasıtasıyla, "Mart'ta aday olma" teklifi yapılacağı öğrenildi. Bundan haberdar olan Canaydın'ın yakın çevresine, "Ben Arnavut'um, başladığım işi yarım bırakmam" dediği ifade edildi. Süren&Cansun'a teklif BEYAZIT'IN, 12 milyon dolarlık teminat mektubuna imza attığı için desteğini çekmesinin zor olduğu vurgulandı. Ayrıca geçen ay yapılan bir yemekte, eski yönetici Oğuz İmregün'ün, "Voleybol kapandı, basketbol kapanma noktasında, Ada gitti, Kalamış gitti. Futbol takımının durumu da çok kötü. Ancak kimseden ses çıkmıyor" demesi de sıkıntıyı açıkça ortaya koydu. Camiada Mehmet Cansun ile Faruk Süren'e baskılar olduğu ancak Süren'in kabul etmediği ileri sürüldü.
spor
3
Yeşilyurt çeyrek finalde KONFEDERASYON Kupası'nda Yeşilyurt Bayan Voleybol Takımı, 3.tur rövanş maçında Polonya'nın Stal Mielec takımına 3 - 1 yenilmesine rağmen ilk maçı 3 - 0 kazandığı için çeyrek finale yükseldi. İlk iki seti 25 - 12, 25 - 22 kaybeden temsilcimiz üçüncü seti zor da olsa 25 - 23 almayı başardı ve turu garantiledi. Son seti önde kapatan Polonya ekibi galibiyeti yakalamasına rağmen turu geçen taraf Yeşilyurt oldu. Sarı - Kırmızılı bayanlar çeyrek final ilk maçını 21 Ocak'ta İspanya'nın Avilla takımı ile İstanbul'da oynayacak. Erdemir elendi VOLEYBOL Erkekler Avrupa Top Teams Kupası birinci tur rövanş maçında Erdemirspor, Bulgaristan'ın Lucoil Netfochimik Burgaz takımını 3 - 2 yenmesine karşın, ilk maçı 3 - 1 kaybettiği için elendi. Karşılaşmanın setleri ise 25 - 18, 25 - 21, 23 - 25, 18 - 25 ve 15 - 12 sona erdi. Filede dün V.Güneş Sigorta - E.Toki: 3 - 0 Eczacıbaşı - Ş.Urfa: 3 - 0 Dicle Üni. - Numune: 3 - 0 T.Telekom - Beşiktaş: 2 - 3 Kocaeli - Karşıyaka: 0 - 3
spor
3
Gümüş Timsah: 0-1 Ligde kötü günler geçiren Bursa, A Kategorisi'nde zirve yarışına girişen Kayseri Erciyes karşısında soğuk terler döktü, 103'te Yakup ile güldü Moral takviyesi BURSASPOR, kupada A Kategorisi'nin iddialı ekibi Kayseri Erciyesspor'u zor da olsa yenerek, lig için moral takviyesi yaptı. İlk yarıda taraflar birer net fırsat yakaladı, ancak kaleciler gole izni vermedi. 54'te Yeşil-Beyazlılar gole yaklaştı, ancak Tamer'in şutunda top yan direkte patladı. Normal süre berabere sonuçlanınca, maçta 15 dakikalık ilk uzatma bölümüne gidildi. 103'te Yakup imdada yetişti, ceza alanı dışından şık bir vuruşla, takımına gümüş golle turu getirdi. Maçın karnesi HAKEMLER: Tolga Özkalfa, A.Turan Ökke, İbrahim Albayrak ERCİYES: Murat (7) - Kadir (6), K.Kemal (6), Levent (6) - Ali (7) Kamber (7), Tuna (8), Ramazan (7), Emrah (6) - Onur (7)(Hakkı Dk.55 (7), Gökmen (6) (Mustafa Özsöğüt Dk.55 (7) YEDEKLER: Mehmet Ali, Kemal Dulda, Kazım, Mehmet BURSASPOR: Vintila (6) - Miu (5)(Yakup Dk.71 (6), Erman (7), Junior (6)(Tayfun Dk.36 (7) - Orhan (6), Egemen (7), Tamer (7), Erol (6), Frasineanu (6) - Okan (7), Metin (6)(Ömer Dk.104) YEDEKLER: Serdar, Mustafa, Mehmet Depe, Serkan GOL: Yakup (Dk.103) SARI KART: Tamer, Egemen (Bursa)
spor
3
Fatura yöneticilere Sporda Şiddet Yasa Tasarısı, TBMM İçişleri Komisyonu'nda da kabul edildi. Milletvekilleri, kulüp yöneticilerine tepki gösterdi Tasarı geçti SON dönemlerde tribünlerde artan anarşiyi sona erdirmek için hazırlanan Sporda Şiddet Yasa Tasarısı, TBMM İçişleri Komisyonu'nda da kabul edildi. Üyeler, herhangi bir değişiklik yapmadan taslağı Adalet Komisyonu'na sevk etti. Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkan yardımcısı Vasfi Kara, "Bütün gün taraftarlarla kol kola kalan polis caydırıcılığı kaybediyor. Taraftar çekirdek bile ikram ediyor" dedi. Sorumlular belli CHP Trabzon milletvekili Şevket Arz, yöneticilere ateş püskürdü. Arz, "Bu işin sorumluları kulüp yöneticileri. Bir milyar lira verip hangi taraftar havai fişek, maytap alabilir. Eskiden şehirlerarası otobüslerle deplasmana gidilirdi. Şimdi taraftar özel otobüslerle taşınıyor, otellerde kalıyor. Aldıkları biletleri satıyorlar. Hepsinin evleri, arabaları var. Bu fanatikleri destekleyenler idareciler ve yandaşları" suçlamasında bulundu.
spor
3
Avrupa Ligleri Blackburn'e tek kurşun İNGİLTERE Premier Ligi'nde Tugay'ın kaptan olarak sahaya çıktığı maçta Blackburn Rovers deplasmanda Arsenal'a 1 - 0 mağlup oldu. Milli futbolcumuzun 90 dakika forma giydiği karşılaşmanın tek golü Bergkamp'tan gelirken evsahibi, bu sonucun ardından liderliğe yükseldi. Emre'nin 90 dakika oynadığı randevuda ise Inter, Bologna'yı deplasmanda 2 - 0 yenerek üst üste 6. galibiyetinin elde etti. Lacivert - Siyahlıların gollerini Martins ve Recoba kaydetti. Rakipler ne yaptı? BEŞİKTAŞ R.Betis - Valencia: 0 - 1 GENÇLERBİRLİĞİ Juventus - Parma: 4 - 0 GAZİANTEPSPOR Roma - Modena: 1 - 0
spor
3
Kulüplere gözdağı! Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, yeni vergi düzenlemelerine karşın ödeme yapmayan kulüplere sert çıktı, "Uygulamayanları yola getirmesini bilirim" dedi CEMAL ERSEN Kulüplerle randevu YENİ vergi düzenlemeleri ile ilgili olarak Ankara'da toplantı düzenleyen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, kulüplerin vergi borçlarını ötelemek için yaptığı girişimi geri çevirdi. Cemal Aydın, İlhan Cavcav, Nihat Özdemir, Hüsnü Güreli ve Çağdaş Ergin'in de katıldığı toplantıda, Beşiktaş'ın Fenerbahçe ve Galatasaray'a oranla neden daha fazla stopaj ödediği gündeme geldi. Farkı araştırdı FENERBAHÇE'NİN 64.5, Galatasaray'ın 519 milyar lira stopaj ödemesine karşın, Beşiktaş'ın 1.7 trilyon lira ödemesi üzerinde duran Maliye Bakanı Unakıtan ve müsteşar Hasan Basri Aktan'ın aradaki farkın nedenlerini sorduğu bildirildi. KDV miktarlarında da önemli fark bulunduğuna dikkat çeken yetkililer, kulüplerin borçlarını öteleme konusundaki isteğini kabul etmedi. 'Yola getiririm' BAKAN Unakıtan, vergisini ödemeyen kulüpleri uyararak, "Yeterli kolaylık sağlandı. Yeni uygulamaya uymayanı yola getirmesini bilirim" dedi. Yeniden yapılanma ile kulüplere büyük kolaylık sağlandığını dile getiren Unakıtan şunları söyledi; "Stopajları değiştirdik. Bizim göstermiş olduğumuz kolaylıklardan herkes istifade etsin, gereğini yerine getirsin"
spor
3
En büyük Boca Juniors FUTBOLDA bu yıl 42.'si düzenlenen Kıtalararası Kupa'yı İtalya'nın Milan takımına penaltı atışları sonucunda 3 - 1 üstünlük sağlayan Arjantin'in Boca Juniors ekibi kazandı. Japonya'nın Yokohama kentinde yapılan karşılaşmanın normal süresi Tomasson ve Donnet'in golleriyle 1-1 sona erdi. Uzatma dakikalarında da gol gelmeyince penaltılara geçildi. Milan dört atıştan sadece birini gole çevirince Boca Juniors kupayı 9. kez Arjantin'e götürdü.
spor
3
KARTAL HER TELDEN: 2-1 Beşiktaş, İkinci Lig'de zirveyi kovalayan Kocaeli karşısında kendini fazla sıkmadı, İlhan Mansız ve Serdar Topraktepe'nin golleriyle tur vizesini kaptı İlk yarı vasattı LİGDE dolu dizgin yoluna devam eden Beşiktaş, Türkiye Kupası'ndaki yarışa da Kocaelispor galibiyetiyle başladı, üçüncü tura adını yazdırdı. İlk yarıda pozisyon bulmakta zorluk çeken Siyah - Beyazlılar, rakibinin futboluna ayak uydurunca, ortaya vasat bir mücadele çıktı. Lucescu'nun yedek ağırlıklı kadroyu ikinci devre Ahmed Hassan ve İlhan'la takviye etmesi Kartal'a hareket getirdi. Beş dakikada bitti 48'DE son haftaların suskun golcüsü İlhan ceza alanı dışından sert vurdu, savunmaya çarpan top kaleci Hakan'ı yanıltarak köşeden filelerle buluştu. 53'te Yasin'in şutunu Hakan çıkardı, dönen topu iyi takip eden Serdar, şık bir çalımla ceza alanına girip, ağları havalandırdı. Uzatma dakikalarında Ahmet Yıldırım, ceza alanı içinde Cihan'ı düşürdü, penaltı atışını kullanan Engin skoru belirledi. Lucescu'dan gözdağı 'Kupayı istiyoruz' SİYAH - Beyazlı takımın teknik patronu, soğuk hava nedeniyle maça yeterince motive olamadıklarını, kazandıkları için mutlu olduğunu söyledi. Mircea Lucescu, "Önümüzde daha dört maç var. Hepsini kazanıp, kupayı almak istiyoruz" dedi. Genç Serdar Özkan'ı öven Rumen hoca, "Bugün beni mutlu etti. Düşürüldüğü pozisyon penaltıydı" yorumunu yaptı. Lucescu, Ahmet Dursun'la ilgili soruları ise yanıtlamaktan kaçındı. 'Kimseye dur demem' BEŞİKTAŞ'IN çalıştırıcısı, "İsteyen gider, isteyen kalır. Kimseye 'dur' demem. Çünkü Galatasaray'da böyle bir hata yapmıştım" dedi. Forvet transferinde geri adım atan Lucescu, "Arayışlarımız sürüyor. İstediğimiz fiyat ve kalitede birini bulursak, alacağız" diye konuştu. Tecrübeli teknik adam, oyuncularının daha fazla dinlenmesi amacıyla devre arası tatilini uzun tuttu ve takıma 22 Aralık - 7 Ocak tarihlerinde izin verdi.
spor
3
Alex tehlikeye girdi Fenerbahçe'nin gündeminde olan Brezilyalı, Cruzeiro'da 29 gol atıp, tam 60 asist yapınca tüm Avrupa'yı peşine taktı. Son dakikada Real Madrid, Milan ve Inter'in girişimi, işleri karıştırdı YUSUF KOBAL Fener'in yoluna taş SARI - Lacivertli yöneticilerden Mahmut Uslu ile Hakan Bilal Kutlualp'in Brezilya'daki girişimleri yoğun bir şekilde sürerken, Cruzeirolu Alex'in transferi tehlikeye girdi. Ligde şampiyonluğa ulaşan Cruzeiro'nun 133 golünün 29'una imza atıp, 60 asist yapan Alex, performansıyla devleri peşine taktı. Sambacı için Real Madrid, Milan ve Inter'in de devreye girmesi işleri karıştırdı. Fiyatı artıyor FENERBAHÇE yönetiminin, Cruzeiro ile 3 - 4 milyon dolara anlaşabilmek için yoğun bir çaba sarf ettiği, ancak Brezilyalı yöneticilerin 8 ile 10 milyon dolar arasında direndiği bildirildi. Alex için Porto ve Panathinaikos kulüplerinin de fiyat teklifi yaptığı açıklandı. Uslu ve Kutlualp ikilisi dün de Cruzeiro Kulübü yöneticileriyle yoğun bir pazarlık yaptı. 'Listemiz kabarık' ASBAŞKAN Mahmut Uslu, Alex dışında gündemlerinde birçok futbolcunun olduğunu açıkladı. Uslu, "Brezilya, her zaman gelip, futbolcu talebimizi gidereceğimiz bir ülke olacak. Sadece transfer döneminde değil, senenin belli aylarında gelip, bazı oyuncuları takip etme düşüncemiz var. İstanbul'da yazılan bazı haberler, buradaki işleri zorlaştırıyor" dedi.
spor
3
Konya son nefeste3-2 Malatya beraberliğinden sonra kriz yaşayan Yeşil-Beyazlı takım, Adanaspor karşısında son saniyelerde hayat buldu Adana dayanamadı KONYASPOR, Türkiye Kupası'nda Adanaspor engelini aşarak yara sardı. Teknik Direktör Hüsnü Özkara'nın istifasıyla sıkıntılı günler yaşayan Yeşil - Beyazlı takım, maça kötü başladı. 21'de Adanaspor Engin ile öne geçti. 28'de Yasin'in ortasını Altan filelere yolladı ve skoru eşitledi. 38'de Volkan'ın vuruşu skoru 2 - 1'e taşıdı. Maçın 57. dakikasında Zafer Biryol, Konya'yı umutlandırdı. 90+2'de Tayfun'un sayısı, ev sahibini tura taşıdı. Maçın karnesi HAKEMLER: Bülent Yıldırım, İrfan Çakır, Metin Kıtmır KONYASPOR: Özden (5) - Yasin (6), Ömer (6), Ünsal (6) - Altan (6), Ernani (7), Sedat (6), Zafer Demir (7) (Ogün Dk.46 (6), Cem Karaca (7) - Zafer Biryol (7), Adem (6) (Tayfun Dk.46 (6) ADANASPOR: Murat (6) - Ercan (6), Mehmet (7), Hayati (6), Serkan (7) - Lalik (7), Volkan (6), Engin (6), Necati (6) - Meszaros (6), Ali Asım (6) (İlker Dk.80) GOLLER: Engin (Dk.21), Altan (Dk.28), Volkan (Dk.38), Zafer Biryol (Dk.57), Tayfun (Dk.90+2) SARI KARTLAR: Sedat (Konya), Serkan, Engin, Hayati (Adana)
spor
3
CHP'nin İstanbul sürprizi: Doğan Baykal, İstanbul Büyükşehir adaylığı için Celal Doğan'a teklifte bulundu. Doğan, 1 Ocak'a kadar süre istedi... Ezelhan Üstünkaya CHP kulislerinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı konusundaki hareketlilik devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Derviş'in "Herkes her işi yapamaz" şeklindeki açıklamasıyla adaylık konusuna son noktayı koymasından sonra gözler Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan'a çevrildi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yerel seçimlere CHP'den katılması yönünde teklif götürdüğü Doğan, CHP liderinden, belediye başkanlığına devam edip etmemek konusunu düşünmek için 1 Ocak'a kadar zaman istedi. Doğan, CHP'nin İstanbul adayı olup olmayacağına ilişkin sorulara, "Partiye katılmaya karar verirsem, İstanbul'dan aday olurum, görev görevdir" diye yanıt verdi. Deniz Gezmiş'in arkadaşı Kamuoyunda, 68 kuşağının simge isimlerinden Deniz Gezmiş'in arkadaşı olarak da tanınan Doğan, 1989'dan beri Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor. Doğan, 1993'ten beri Gaziantepspor Kulüp Başkanlığı görevine de devam ediyor. Baykal'la arası bir dönem açık olan Doğan, CHP'den "üyeliğinin askıya alınmasını" talep etmişti. Sirmen de konuşuluyor CHP'de eski Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, Kocaeli Milletvekili Sefa Sirmen'in de adı İstanbul için konuşuluyor ancak Baykal'ın Doğan'dan yana olduğu ifade ediliyor. Kocaeli'nde yapılan anketlerden birinci çıkması nedeniyle Sirmen'in yeniden Kocaeli'nden aday gösterilebileceği de belirtiliyor.
siyasi
4
'Kürtçe yönetmeliği AB'ye uygun değil' Dışişleri'nden Başbakanlığa: Kürtçe yönetmeliği Avrupa Birliği normlarına uymadığı gerekçesiyle AİHM'de dava konusu olabilir EZELHAN ÜSTÜNKAYA Ankara Dışişleri Bakanlığı, AB uyum paketleri doğrultusunda kamu ya da özel medya kuruluşlarına Türkçeden farklı dil ve lehçelerde yayın yetkisi veren yönetmeliğin AB normlarına uygun olmadığı uyarısında bulundu. Dışişleri Bakanlığı Başbakanlığa "yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra uygulamaların AİHM'ye götürülebileceği"ni bildirdi. Hukukçular, yönetmeliğin bu haliyle yürürlüğe girmesi durumunda, yasada yer almayan sınırlamalar içerdiği için Danıştay'da iptal edileceğini savundu. İtiraz noktaları RTÜK'ün hazırladığı yönetmeliğe itirazlar şu noktalarda odaklandı: • Yayın yapacak kuruluşlar için "ulusal, bölgesel veya yerel" gibi bir ayrım söz konusu değil. RTÜK kanunda yer almayan bir sınırlamaya giderken, yönetmelikte yayınların sadece ulusal kanallarda yapılması serbest bırakılıyor. • Türkçe dışındaki geleneksel dil ve lehçelerde film, dizi ve açık oturum yapılamayacak. • Yasada, yayınların çocuklara yönelik yapılamayacağına ilişkin hüküm bulunmamasına rağmen, yönetmeliğe göre yayınlar sadece yetişkinlere yönelik olacak.
siyasi
4
İran'la eğitim işbirliği tartışma yarattı... ANKARA Milliyet Milli Eğitim Bakanlığı'nın İran Eğitim Bakanlığı'yla imzaladığı eğitim, kültür ve değişim programının "uzman değişimini" de içeren kapsamlı bir proje olması tepki çekti. Eğitim alanında dini kuralların geçerli olduğu İran'la değişim programı yapılmasına karşı çıkan eski Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, "Şeriat hükümlerini uygulayan bir ülkenin eğitimcileriyle Türk eğitimcileri değiş tokuş yapacaklar. Öğretmenleri şeriat hukukuna göre yetiştirecekler" dedi. Eğitim - Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de, programın ilerde bazı "sakıncalar" doğuracağını söyledi. Bakan Çelik'in İran Eğitim Bakanı Murtaza Haji'yle görüşmesinin ardından eğitimde işbirliği yapılacak konular belirlendi. İki tarafın uzman değişimiyle eğitim alanında ortak projeler yapması konusunda anlaşmaya varıldı. İki tarafın da karşılıklı olarak burs vermesi öngörülürken, Türkiye ve İran bilim, teknoloji, mesleki teknik eğitim, özel eğitim ve uzaktan eğitim alanlarında ilgili eğitim kurumlarını birbirleriyle işbirliği yapmaya teşvik edecek. Programla ilgili bütün faaliyetlere yönelik iletişim ve bildirimler diplomatik kanallar yoluyla gerçekleştirilecek.
siyasi
4
CTP, hükümete talip Seçimden birinci parti olarak çıkan CTP'nin lideri Talat, hükümeti kurmak istediklerini ve kendileri dışında hiçbir partinin hükümeti kurma ihtimali olmadığını belirtti SEFA KARAHASAN Lefkoşa KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, hükümetin oluşturulması yönündeki çalışmaların başlatılmasını isterken, geniş tabanlı milli bir hükümetten yana olduğu, görüşmecilikte ısrarlı olmadığı mesajını verdi. Seçimden birinci parti olarak çıkan Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) lideri Mehmet Ali Talat da, hükümeti kurmak istediklerini ve Meclis'teki tüm partilerle görüşeceklerini belirtti. Denktaş, CTP lideri Talat'ın yanı sıra Ulusal Birlik Partisi (UBP) lideri Derviş Eroğlu, Demokrat Parti (DP) lideri Serdar Denktaş ve Barış ve Demokrasi Hareketi (BDH) lideri Mustafa Akıncı'yla görüşmelerinin ardından açıklamalarda bulundu. Denktaş, "bir - iki oyla devrilmeyecek geniş tabanlı bir hükümet istediğini" söyledi. Talat'ın "Görüşmecilik Meclis'tedir" dediğini söyleyen Denktaş, "Görüşmecilikte ısrarcı değilim, zaten görüşmecileri kontrol edebilecek bir konumdayım. Bunun hukuki zeminini araştırıyorum" dedi. Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün yaptığı bir konuşmada, KKTC seçim sonuçlarıyla ilgili olarak "yeni siyasetçilerin ortaya çıkması gerektiği" sözlerini anımsatması üzerine Denktaş, "Çok güzel, çok doğru söyledi. Biz de bunu düşünüyoruz. Bana kalırsa liderler de değişmeli" ifadesini kullandı. İlk görüşme Talat'la Denktaş ilk görüşmesini, seçimde 19 milletvekili çıkararak Meclis'e giren Talat ile yaptı. Talat görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Denktaş'a hükümeti kurmak istediklerini ve kendi partilerinin dışında hükümeti kurma ihtimali olan başka parti bulunmadığını belirttiğini söyledi. Talat, Mayıs 2004'e kadar çözüm ve AB misyonu çerçevesinde Meclis'teki tüm partilerle koalisyon seçeneklerini değerlendireceklerini belirtti. Milli hükümet anlayışının, bütün partilerin katılımıyla bir hükümet kurulması olduğunu belirten Talat, anlaşabilirse bu yönde bir adım atacaklarını söyledi. Talat, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda hazırladığı plan hakkında bilgisi bulunmadığını ifade etti. Eroğlu, Denktaş'la görüşmesinin ardından "CTP ile koalisyona sıcak bakıyor musunuz?" sorusuna, 'Hükümet modellerini yetkili kurullar görüşüyor' yanıtını verdi. KKTC'ye gelen ABD Dışişleri Kıbrıs Özel Temsilcisi Thomas Weston, dün CTP lideri Mehmet Ali Talat'la buluştu. Talat, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ABD'nin katkısını isteyeceklerini söyledi. Weston'un yarın Ankara'ya gelerek, Dışişleri Müsteşarı Uğur Ziyal ile görüşeceği kaydedildi. Ankara'nın tercihi yok ANKARA Milliyet Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Diriöz, KKTC'de hükümet kurma sürecine ilişkin çalışmaların en kısa sürede tamamlanmasını temenni ettiklerini belirterek, "Şu ya da bu tercihimiz olamaz. Bütün hükümetlerle işbirliğimiz devam edecektir" dedi. Diriöz, haftalık basın toplantısında, Kıbrıs sorununun çözümü için Türkiye'de ve KKTC'de hazırlık yapıldığını belirterek, "Bunlar Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve görevi alacak yeni hükümetle istişare edilecek ve ortak hareket tarzı belirlenecektir" diye konuştu. Sorunun çözümünün Türkiye'nin AB sürecine endeksleneceği yönündeki haberlerin spekülasyon olduğunu ifade eden Diriöz, Ankara ile Lefkoşa arasında istişareler yapılmasının doğal olduğunu vurguladı. Diriöz, bir heyetin KKTC'ye gitmesi durumunda, bunun hükümet kurma çalışmalarıyla ilişkili olmasının öngörülmediğini belirtti. 'Gerçek Kıbrıs Türk'ü AB'yi istiyor' KKTC'de pazar günü yapılan seçimleri değerlendiren AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günther Verheugen, Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelikten yana olduğunu öne sürdü. Avrupa Parlamentosu'nda konuşan Verheugen, "Gerçek Kıbrıslı Türklerin, yani gerçek anavatanı adanın kuzeyi olanların isteği, pazar günkü seçimlerde ifade edilmiştir. Onlar, adadaki anlaşmazlığın BM planı temelinde çözülmesini ve AB'ye üye olmayı istiyorlar" dedi. Verheugen, "Oy kullanma hakkı bulunanların sayısının yapay şekilde artış gösterdiğine kuşku yoktur. Hâlâ açık olan pencereyi kullanması, işlerin yürümesi bakımından Türk hükümetinin çıkarınadır" diye konuştu. Büyükelçiliğe göre işte kesin sonuçlar KKTC Ankara Büyükelçiliğinden yapılan açıklamaya göre, KKTC'deki karma seçim sistemine göre yüzde 50.35 oranında destek sağlayan sol partilerin desteği, herkesin bir oy kullanması durumunda yüzde 48.93'e düşüyor. Mevcut seçim sistemine göre yüzde 49.63 oy aldığı açıklanan sağ partiler de, seçmen sayısına göre hesap yapıldığında yüzde 51.06'lık bir desteğe ulaşıyor.
siyasi
4
'AB ülkeleri İslam'ı tanısın' ANKARA Milliyet Yurtdışındaki temsilciliklerin "teröre bulaşmamış vatandaşları, faaliyetlerine bakılmaksızın dışlamaması" talebinde bulunan TBMM Yurtdışındaki Vatandaşların Sorunlarını Araştırma Komisyonu, İslamın Avrupa devletlerinin tanıdığı resmi dinler arasına alınmasını istedi. Komisyon raporunda, din hizmetleri alanındaki sorunlara ilişkin çözüm önerileri sıralandı. Bu bölümde, "İslamın AB ülkelerinde resmi din olarak tanınması konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı'nca gerekli çalışmalar yapılmalıdır" denildi. İslamın resmi din kabul edildiği Avusturya ve Belçika'da Müslümanları temsil eden kuruşulun yönetiminde Türk vatandaşlarının ağırlıklı olarak yer alması konusunda gerekli çalışmaların yapılması istendi.
siyasi
4
Elde var bir imam İstanbul'daki dört bombalı saldırıyı düzenleyen dinci örgütün "imamlar" diye adlandırılan dört kişilik beyin takımının en önemli üyesi Adnan Eröz gözaltında Erdal Kılınç İstanbul'daki dört bombalı saldırıyı düzenleyen örgütün en önemli dört isminden biri yakalandı. Adnan Eröz adlı kişinin, Habib Aktaş, Azad Ekinci ve Gürcan Baç'la birlikte örgütün "İmamlar" diye adlandırılan dört kişilik beyin takımından olduğu bildirildi. Polis yetkilileri, bu kişinin, bugüne kadar gözaltına alınan en önemli örgüt üyesi olduğunu belirtti. Sinagoglar, İngiltere Başkonsolosluğu ve HSBC'ye yönelik intihar eylemlerini gerçekleştiren ve kendilerini "Biz El Kaideyiz" diye tanımlayan örgütün yapısı çözülmüştü. İç içe geçen beş halkadan oluşan örgütün Türkiye'deki beyni dört kişiydi. Her şey "İmamlar" olarak tanınan merkezdeki bu dört kişinin kontrolündeydi. Bu dört kişiden üçünün kimliği ise kamuoyu tarafından biliniyordu. Bu kişiler; Habib Aktaş, Azad Ekinci ve Gürcan Baç'tı. Polis, örgütün beyni olan son kişinin kimliğini ise açıklamamıştı. Polis bu kişinin henüz yurtdışına çıkış yapmadığını düşünüyordu. Kaçmayı başaramadı Operasyonlarını sürdüren polis, bu konuda haklı çıktı. Yakalanan bu örgüt üyesi, Aktaş, Ekinci ve Baç gibi yurtdışına kaçmayı başaramamıştı. Daha önce birçok kez ülke dışına gidip geldiği öne sürülen Adnan Eröz'ün, İstanbul polisi tarafından sürdürülen sorgusunda iki yıldan bu yana saldırıları planladıklarını söylediği öğrenildi. Türk El Kaidesi'nin beyin takımından olduğu öne sürülen Eröz'ün, Afganistan'a savaşmak için giden kişilere aracılık ettiği kaydedildi. Usame Bin Ladin'in yakın adamlarından olduğu belirtilen Ebu Mısıri'den Türkiye'de örgüt kurma ve eylem izni aldığı ve 1996'dan bu yana faaliyetlerde bulunduğu öne sürüldü.
siyasi
4
Okulda Kuran kursu olmaz' Milli Eğitim Bakanı, devlet okullarında Kuran kursu açılmasıyla ilgili sözlerinin yanlış anlaşıldığını söyledi İSTANBUL Milliyet Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, kimsenin 80 yılın sorunlarının sekiz ayda çözülmesini beklememesi gerektiğini vurgulayarak, "Ben 'He - Man' (bir çizgi film kahramanı) değilim" dedi. Gazetemizi ziyaret eden Çelik, Kuran kursu yönetmeliği, YÖK ve güncel konulara ilişkin soruları şöyle yanıtladı: YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'le bir araya geldiniz mi? Arayıp, kutladım, 'hayırlısı olsun' dedim. Yakından tanımıyorum. Umarım, ahenkli bir çalışma olur. Kemal Gürüz'le uyumlu çalışmak için elimizden geleni yaptık ama yapısı buna müsait değildi. Bazı insanlar kavga etmek için yaratılmış, Kemal Bey de onlardan biriydi. Kuran kursları için devlet okulları kullanılacak mı? Kuran kursu yönetmeliği basında çıkmadan benim haberim yoktu. Böyle bir şeye müsaade etmem. Sadece "Kaçak göçek yapılacağına, devletin gözetiminde yapılsın" dedim. Okulda açılsın demedim. Böyle bir derdim yok, böyle bir talepleri olmadı. İlköğretim ve lise diploması vaad eden yatılı Kuran kurslarıyla ilgili önlem alıyor musunuz? Kimsenin diploma garantisi vermesi söz konusu olamaz. Denetimini valilik ve kaymakamlıklar yürüyor. Gerekirse, mutlaka üzerine gideriz. Öğretmen atamaları ne zaman gerçekleşecek? 2004 bütçe kanunu çıktığı zaman belli olacak. Bu yıl devletin 45 - 50 bin kadro alacağını hesaplıyoruz. MEB'in payına 30 bin düşer. 80 yılın problemlerini sekiz ayda çözemem. Ben He - Man değilim." Kürtçe dili kurslarına talep var mı? Yönetmelik resmi gazetede yayımlandı. İlk zamanlar bu işler büyük hevesle başlar. Sonra ne olur göreceğiz. Urfa ve Batman'dakilere ruhsat verildi. Talep istemediğiniz kadar var.
siyasi
4
Gürtuna AKP sıralarında MEHMET DEMİRKAYA İstanbul İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2 katrilyon 250 trilyon lira olan 2004 bütçesi belediye meclisinde kabul edildi. Oylar 108 kabul, 23 ret, 4 çekimser şeklinde çıktı. Meclis toplantısına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna AKP sıralarına oturdu. Önceki gün geç saatlere kadar süren meclis toplantısında konuşan Gürtuna, belediyenin toplam 596 milyon dolar borcu bulunduğunu söyledi. Konuşmasını Ümit Yaşar Oğuzcan'ın "İstanbul" şiiriyle noktalayan Gürtuna'ya, sıralarına oturduğu AKP'den beş uyarı geldi. AKP Grubu adına söz alan Meclis Üyesi Fazlı Korkut "Bütçeyi yarım kalan işlerin tamamlanmasına harcayın. Acil olmayan projelere yatırım yapmayın. Meclisle koordinasyonu eksik etmeyin. Bir yıldan uzun sözleşme yapmayın. Borçlanma kaynağını zorunlu işler dışında kaynak olarak görmeyin" dedi.
siyasi
4
Taliban'ın kaçırdığı mühendis artık AKP'li İZMİR DHA Afganistan'da, Taliban'ın bir ay rehin tuttuktan sonra serbest bıraktığı makine mühendisi Hasan Önal, teklifleri geri çevirmeyerek AKP'ye üye oldu. AKP Balçova İlçe Başkanı Tevfik Yalvaç'la birlikte önceki gün il merkezine giden Önal'ın rozetini takan İzmir İl Başkanı Ali Aşlık, "Kendisiyle çalışmaktan memnun olacağız. Hatta isterse, Balçova'dan belediye başkan adayı olarak da göstermek isteriz" dedi. Eşinin aktif siyaseti düşünmediğini belirten Miray Önal, "AKP'de sade bir üye olarak çalışacak. Eşim kaçırılmadan önce de AKP'nin politikalarını destekliyordu. Üyeliğinin olayla ilgisi yok" dedi. Önal, 30 Ekim'de Taliban tarafından kaçırılmış, 29 Kasım'da da koşulsuz olarak serbest bırakılmıştı.
siyasi
4
Nas: Gerçek köylüyüm ANAP'ın yeni genel başkanı Nas, özel yaşamını, partisinin hedeflerini ve gündemdeki konulara bakışını Milliyet'e anlattı HAKAN ŞANLITÜRK Ankara ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas, İstanbul Sarıyer Denizciköy'de yaşadığını belirterek "Gerçek köylüyüm" dedi. Nas'ın özel yaşamı, hedefleri ve gündemdeki konularla ilgili açıklamaları şöyle: • Eşimle İstanbul Üniversitesi'nde doktora yaparken tanıştım. Bir süre arkadaşlık ettik, sonra evlendik. Bu aşk evliliğiydi. Tanıştığımızda 21 yaşındaydım, 23 yaşında evlendik. • Siyasete 1993'te YDH ile başladım. 1995'te ANAP'a geçtim. Arı Grubu'nun toplantılarına giriyordum. O sırada Yılmaz'la tanıştım ve kendiliğinden çalışma birlikteliği oldu. • Eşimin ev işleriyle hiç ilgisi yoktur. Ekmek bile almamıştır. İstanbul'da kent dışında denebilecek bir yerde, Sarıyer Denizciköy'de yaşadığım için alışveriş konusunda mutlaka yedekli olmak zorundayım. Gerçek köylüyüm. • ANAP'ın yeni politikalar ortaya koyması gerektiğini düşünüyorum. Arkadaşlarımız yerel düzeyde işbirliği yapabilir, bunu engellemeyeceğim. Ama ortak seçime girme olmayacak.
siyasi
4
Başbakanlık neyi bekliyor? Diyanet'in iptal ettiği Kuran kursu yönetmeliğinin sekiz gündür Başbakanlık'ta hiçbir işlem yapılmadan bekletildiği ortaya çıktı Ezelhan Üstünkaya Kuran kurslarının 365 gün açık kalmasına olanak sağlayan, imam - hatip lisesi mezunlarının kurslarda öğretmenlik yapabilmesinin önünü açan yönetmelikte "iptal skandalı" yaşanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, yönetmeliğin kaldırılması konusundaki yazıyı 11 Aralık'ta başbakanlığa gönderdiğini savunuyor. Başbakanlık kaynakları, "iptal işleminin bekletilmediği, normal prosedürün işlediği" yanıtını veriyor. Diyanet İşleri Başkanlığı Kuran Kursları ile Öğrenci Yurt ve Pansiyonları Yönetmeliği'nde değişiklik yapan yönetmelik, Ramazan Bayramı tatiline denk gelen 24 Kasım'da yürürlüğe girdi. Ancak yeni düzenleme, başta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP olmak üzere kamuoyunun büyük tepkisiyle karşılaştı. Konuyu Bakanlar Kurulu'nda gündeme getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Benim niye haberim yok" diyerek, gerginlik yaratmanın doğru olmadığını söyledi. Devlet Bakanı Mehmet Aydın da, Erdoğan'ın uyarısı üzerine yönetmeliği geri çekmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı'na talimat verdi. Değişiklik ertelendi Bunun üzerine 10 Aralık'ta yapılan "geri çekildi" açıklamasına karşın yönetmeliğin hâlâ yürürlükte olduğu anlaşıldı. Ancak yönetmeliğin nasıl geri çekileceği tartışma konusu oldu. Diyanet, Milliyet'in "yönetmelik ancak iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla yürürlükten kalkar" haberi üzerine kararın Başbakanlık'a gönderildiğini bildirdi. Diyanet'in "11 Aralık'ta gönderdik" açıklaması da, kararın Başbakanlık'ta bir haftadan fazla bekletildiğini ortaya çıkardı. Başbakanlık kaynakları da, "kararın Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın imzasından çıktığını ve sırası gelince Resmi Gazete'de yayımlanacağı"nı söylemekle yetindi. Gazetemizin yayına hazırlandığı saatlerde, Kuran kurslarını yaygınlaştıran yönetmeliğin iptali Resmi Gazete'de yayımlanmadı.
siyasi
4
Türban eleştirisi ABD Dışişleri Bakanlığı'nın "Uluslararası Dinsel Özgürlük" raporunda Türkiye, dinsel grupların ifade haklarını engellemekle suçlandı... YASEMİN ÇONGAR Washington ABD yönetimi, Türkiye'yi bazı dinsel grupların haklarını kısıtlamak ve devlet binaları, kamu kuruluşları ve üniversitelerde dinsel ifade hakkını engellemekle suçladı. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl yayımladığı "Uluslararası Dinsel Özgürlük" raporunun sonuncusunun Türkiye bölümünde, dinsel ibadet ve inançları açısından bazı Müslüman, Hıristiyan ve Bahai gruplarının kısıtlamalara uğradıkları ve bu gruplara mensup kişilerin, zaman zaman "misyonerlik yaptıkları ya da dini amaçlı toplantı düzenledikleri gerekçesiyle gözaltına alındıklarının" saptandığı öne sürüldü. Siyasi yasaklar... Türk Devleti'nin "İslam kökten dinciliğine karşı" tutumunu sürdürdüğünü belirten rapor, Müslümanların dinsel inançları gereği giydikleri kıyafetlerin devlet kurumları, üniversiteler, okullar ve işyerlerini kapsayan geniş bir yasağa tabi tutulduğuna dikkat çekti. Rapor ayrıca, Fazilet Partisi'nin kapatılmasından, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Saadet Partisi lideri Necmettin Erbakan'a uygulanan siyasi yasaklardan da, dinsel özgürlüğe aykırı uygulamalar kapsamında söz etti. Türkiye'de devletin "laiklik" tanımının, dinin toplumsal hayattaki yerinin ne olması gerektiğinin ve "küçük bir azınlık oluşturan İslamcıların siyasi nüfuzunun" tartışılmaya devam ettiğini vurgulayan ABD Dışişleri raporu, bazı radikal İslamcıların "Musevi karşıtı" söylemler kullanmasını da eleştirdi. Raporda, Hıristiyan, Bahai ve bazı Müslümanların toplum tarafından kuşku ve güvensizlik ile karşılandığı belirtildi.
siyasi
4
Politika turu Japon ordusuna tesis kolaylığı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Japonya Özsavunma Kuvvetleri'nin Irak'a göndereceği birlik için, "İnsani amaçlı olduğu sürece, gerekli görülürse Türkiye'deki tesisleri de kullanmalarına izin veririz" dedi. Gül, dün Japonya Başbakanı Juniçiro Koizumi ile görüştü. Koizumi'ye Türk ve Japon firmalarının Irak'ın yeniden yapılandırılmasında oynayabileceği rolü anlattığını belirten Gül, "Başbakan büyük ilgi gösterdi. İşbirliğini çok arzu ettiklerini söyledi" dedi. Gül, Saddam Hüseyin'in yakalanması konusunda "Yeni bir dönem için sayfa açıldı" yorumunu yaptı. Polisi protesto ettiler İzmir Çiğli'de bir barda çıkan arbedede polis memuru Mustafa İşlek'in tabancasından çıkan tek kurşunla ölen işyeri sahibi Süleyman Günay (46) dün toprağa verildi. Günay'ın cenazesi, Güzeltepe'deki evinin önüne getirildi. Günay'ın eşi Melek Günay, üç çocuğuyla annesinin de aralarında bulunduğu yaklaşık bin kişi, "Günay'ın katili polistir" yazılı pankart ve siyah çelenkle Çiğli Kaymakamlığı'na doğru yürüyüşe geçti. Grup, kaymakamlık önüne siyah çelenk bıraktı. Anadolu Erenler Kültür Derneği Başkanı Hakkı Tekin, polisin Süleyman Günay'ı kasıtlı vurduğunu öne sürdü . Valiye öğretmen şikâyeti Niğde Çamardı'ya bağlı Dündarlı beldesindeki Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri, okulu ziyaret eden Vali Gündüz Beder'e, "Öğretmenlerimiz bize dayak atıyor" diyerek şikâyette bulundu. Duydukları karşısında şaşkına dönen Beder, Okul Müdürü Veli Şimşek'e olayın doğru olup olmadığını sordu. Şimşek, zaman zaman öğrencilerin yaptığı olumsuzluklar karşısında öğretmenlerin zor kullanmak durumunda kaldığını söyleyince, Beder sinirlenerek müdürü azarladı. Beder, "Çocuğun dövülerek ıslah edildiği nerede görülmüş? Dövülürse müsamaha etmem" dedi.
siyasi
4
AKP'ye anket sürprizi İSTANBUL Milliyet AKP'nin yaptırdığı bir araştırmaya katılanlar, hükümetin Irak'ta yanlış bir politika izlediğini savundu. Araştırmaya katılanların yüzde 62.3'ü "Hükümet Irak konusunda başarılı bir politika izlemekte midir?" sorusuna "Hayır" yanıtını verdi. AKP'nin Denge Araştırma şirketine yaptırdığı araştırmanın sonuçlarını Genel Sekreter İdris Naim Şahin CNN Türk'te açıkladı. Araştırmadan ilginç sonuçlar şöyle sıralandı: • AB'ye giriş için Kıbrıs konusunda taviz verilmeli midir? - Yüzde 81.2 "Hayır", yüzde 17.7 "Evet." • AKP'nin en başarılı bulduğunuz icraatı nedir?" - Yüzde 15.9 "enflasyonun düşmesi", yüzde 15 "ekonomi", yüzde 6.7 "yolsuzlukla mücadele", yüzde 6.2 "eğitim", yüzde 23.2 "Hiçbiri." • En başarısız bakanlar kim? - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan yüzde 18.7, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yüzde 5.6.
siyasi
4
'Mevlana'yı iyi anlayın' Cumhurbaşkanı Sezer, herkesi Mevlana'nın evrensel barışı, kardeşliği, sevgiyi ve hoşgörüyü öğütleyen mesajlarını iyi anlamaya çağırdı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Tanrı'ya yüce bir sevgiyle bağlanan, içindeki Tanrı ve insan sevgisini en güzel biçimde dile getiren Mevlana'nın düşünceleri ve iletilerinin bugün de önemini koruduğunu belirtti. Sezer "Mevlana'nın 730. Vuslat Yıldönümü" dolayısıyla yayımladığı mesajda, Mevlana'nın yaşadığı çağı aşarak günümüze ulaşmış gönül insanı olduğunu vurguladı. Türk kültürünün temel öğelerinden olan Mevlana'nın, kişiliği, yaşamı, felsefesi, dünya görüşü ve iletileriyle evrensel nitelik kazandığını kaydeden Sezer, şöyle devam etti: "Günümüzün değerlerini yüzyıllar önce dile getiren, insanlığa çağrıda bulunan Mevlana, engin hoşgörüsü ve sevgisiyle, dünyada hayranlık uyandırmış yüce bir kişiliktir. Mevlana, insanı her şeyin üstünde tutarak ona büyük değer vermiş, 'Kim olursan ol, gel' çağrısıyla, hiçbir ayırım gözetmeksizin tüm insanları sevgiyle kucaklamıştır. Mevlana'nın barışçı felsefesinin iyi anlaşılması ve benimsenmesi durumunda, evrensel barışa ulaşılabileceğine inanıyoruz." Sezer'siz tören Sezer, Mevlana'nın 730. Vuslat Yıldönümü'nü anma etkinliği kapsamında düzenlenen törene yoğun programı nedeniyle katılamadı. Sezer mesaj göndermekle yetindi. Şebi Arus Töreni'ne TBMM Başkanı Bülent Arınç ve eşi Münevver Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine ve kızı Esra Erdoğan da katıldı.
siyasi
4
README.md exists but content is empty.
Downloads last month
6